Copyright 2024 - MEKSAV

HASAN FEHMİ TEZDOĞAN DİVANI / 1.BÖLÜM

Duydum beni methetmişler

Methe layık sensin Şeyhim

Duydum seni zemmetmişler

Zemme layık benim, Şeyhim

 

Bana bakıp gülmeseydin

Can evime girmeseydin

Kulağıma demeseydin

Bilemezdim seni Şeyhim

 

Hem izinden gitmeseydim

Halktan uzlet etmeseydim

Ben gönlüne girmeseydim

Edemezdim vuslat Şeyhim

 

Seni bana gönderen Sen

Beni bana bildiren Sen

Alemleri öğreten Sen

Sensin benim aslım Şeyhim

 

Beni bana bırakma Sen

Seni benden ayırma Sen

Sen-ben, ben-sen olmuşuz hem

Budur bana himmet Şeyhim

 

Sordular kim senin Şeyhin

HASAN FEHMİ'm benim Şeyhim

Himmetinden razı olsun

Alemlerin Rabbi Şeyhim

 

Gördüklerim seninledir

Bildiklerim seninledir

Kesret-vahdet seninledir

Seninledir AHMED Şeyhim

 

...........................................................................

 

Ya Rabbi beni ağyare saldırma

Bu'd fırkatın narına yandırma

Mu'tad et kalbimi zikrinle daim

Uyandır nevm-i gaflete daldırma

 

Bad-ı seher-i aşkını kalbimde

Estir erisin ol şirk-i hafiye

Şems-i hakikatin tığını saldır

Açılsın marifet gülün soldurma

 

Özümü özünden olduğun bildir

Sözümü sözünden olduğun bildir

Emraz-ı a'veri gözümden kaldır

Biri bir göreyim iki sandırma

 

Hadis-i kudsinde kim buyurdun Sen

Sevdiğin kuluna hep verirsin Sen

Gözünden görmeye göz olursun Sen

Bu zümre kullardan beni ayırma

 

Sehab-ı cehlimi kaldır aradan

Nur-i irfan ziya salsın her yandan

Göreyim cemalin ben ben olmadan

Gözümü serab-ı zille kaydırma

 

Vaslına muhabbet nimettir bana

Birliğe ulaşmak izzettir bana

Hicab-ı cenneti sed çekme bana

Huri gılman ile beni kandırma

 

Mahvedip FEHMİ'yi mahz-ı zat eyle

Bekada baki kıl izzü cah eyle

Cemalin keşfedip dilküşad eyle

Hicrile Berzah'ta beni durdurma

 

.....................................................................

 

Bey'at-ı Hakk'ı,Muhammed'den kılanlar Merhaba

Buldunuz iman-ı kamil cümle yaran Merhaba

 

Varis-i Nebi'dir,ol Nur Muhammed esfiya

Gün gibi doğdu bu alem yüzüne saldı ziya

 

Oldu imam ehl-i aşka, verdi müezzin sala

Kıldılar dört farz namazı okudu "Kad efleha"

 

Geçtiler zevk-i fenadan buldular zevk-i beka

Kıldılar vahdette namaz, ettiler mirac Hakk'a

 

Sidre-i Münteha olmaz aşığa durak makam

Geçtiler "Kavseyn" e anlar ettiler canı feda

 

Ol yüz-i bedr-i münir ahzeyledi şemsten ziya

Cümle erbab-ı ulumun kalbine verdi cila

 

Cilve-i Ma'şuk'a sabretmek gerektir aşığa

Bir cefası içre FEHMİ'ye gelir yüz bin sefa

 

.....................................................................................

 

 

Geldi Muhyiddin hakikat alem içre ağniya

Kapısında Padişahlar oldular kul ve keda

 

İlmi, ağzından Rasul'ün aldı ol ali cenab

Eyledi ihsan ona ol Fahr-i Alem Mustafa

 

Rüşd-i alem oldu asrında bilenler bildiler

İstidadı tam olanlar eylediler iktida

 

Ol güruh-ı akl olan sofular onu bilmedi

Ona Zındıktır demekle düştüler hep mehlika

 

Bahr-ı ahdardır makamı Hızr'a yoldaştır o pir

Nevm-i gafletten uyandırdı nice yüz bin Musa

 

Ab-ı hayat menbaıdır kendisi haydır müdam

Etti ihya dini ilmiyle yeniden ol sima

 

Bahr-ı ilmine kayık salmak bana mümkün değil

Eyle himmet FEHMİ'ye yolundayım çün bir feda

 

.......................................................................................

 

 

Ey zahid gel zühdünü ko

Aşka eyle iktida

Göresin hep ehl-i aşk

Olmuşlar halka mukteda

 

Cümle kervandır bu alem

Ehl-i aşktır rehnüma

Gel karib ol kaçma zinhar

Sen kalırsın bineva

 

Çünkü "Yuhibbüne" geldi

Ol gani Hak'tan bize

Nidelim gayre muhabbet

Çün değil emr-i Hüda

 

Etme rağbet perhize sen

Gel beru ey hoşimend

Niceler perhizle bunda

Oldular Hak'tan cüda

 

Rüz u şeb taat ibadet

Eylemez vasl-ı lika

Aşkile yoldaş olanlar

Buldular derde deva 

 

Ara bul mürşid-i kamil

Çünkü oldur Haknüma

Hep erenler füyuzat

Oldu ol yüzden hida

 

TALİBİ'yle sohbet eyle

Her sözüne tut sima

Sehpa-yı aşkın şarabın

İçirir her dem sana

 

......................................................................

 

 

Ey merd-i kamil

Bulunma gafil

Ol Hakk'a vasıl

Aşk meydanında

 

Ver kalbe cila

Et nefsin imha

Oldur Hak nüma

Aşk meydanında

 

Et nefsle savaş

İrfana ulaş

Ver can ile baş

Aşk meydanında

 

Bul irfan kanın

Göstersin yarın

Yok eyle varın

Aşk meydanında

 

Bülbül ol güle

Düş dilden dile

Cevre sabreyle

Aşk meydanında

 

Arama izzet

Çün buldun zillet

Ol imiş devlet

Aşk meydanında

 

FEHMİ et sohbet

Gitsin cehalet

İrfandır cennet

Aşk meydanında

 

.....................................................................

 

 

"Nahnü akrabü" hitabetti Cenab-ı Kibriya

Fehmi'de gör bu rumuzdan ibret al ey bivefa

 

Kurb-i nevafille erdi hep bu sırdan esfiya

Gördüler Hak ile Hakk'ı cümle eshab-ı sefa

 

Abdi, zahir ol şudud et Hakk'ı batından müdam

Ol vücud-ı vahidin emrinde et ahde vefa

 

Kalb-i safvetle yanaş mürşide, bezl-i himmet al

Kenz-i mahfiden olur zahir gani irfan sana

 

"Festakim kema ümirte" dedi çün Kur'an'da Hak

Telkine eyle riayet kamile et iktida

 

Nehr-i cari ol sülukunda yüzün ummana tut

Sil süpür siva kazuratın canın bulsun lika

 

Şer'i esas üzre kur, Tevhit sarayın yüce kıl

Çık otur taht-ı dilarada nazar et her yana

 

Hak yolunda ol mücahit bula gönlün inşirah

Bin maarif refrefine ede gör azm-i beka

 

TALİBİ söyler dilinden Hak ile biiştibah

İşitir kulağı Hak'tan her kelamı mutlaka

 

......................................................................

 

 

Doğdu ol şems-i hakikat, saldı aleme ziya

Feyzine mazhar olanlar, buldular hayyü'l-beka

 

Teşnedil olana sundu,ilm-i ledün kevserin

Doğdu hikmet kalblerinde, buldular zevk-i feza

 

Merhaba ya Mustafa, ey nur-i alem merhaba

Merhaba ya kurrete'l-ayn-i Habib-i esfiya

 

Kenz-i Rahman'dır vücudun, sırr-ı hikmet sendedir

İlm u irfan bahşetti bize dilin ey dilküşa

 

Sen habibullah olupsun sevmeyen kimdir seni!

Can feda etmiş yolunda yürür nice bin keda

 

Ruh-ı pakine varır, günde nice yüzbin sala

Sensin ol mürşid-i alem, sendedir derde deva

 

Baş açık yalın ayak, kapında mücrim bendeyim

Kıl şefaat FEHMİ'ye, ol günde kim ruz-i ceza

 

.....................................................................

 

 

Yanıp yıkıldım ateş-i aşka

Kül olup savruldum harman-ı aşka

 

Aşıka cennet aşkıdır anın

Meftun olmuş yürür gülzar-ı aşka

 

 

Zahidin zühdü cennettir ona

Onun için varamaz meydan-ı aşka

 

Hakk'a varılmaz ucb u kibrile

Yandır onları suzan-ı aşka

 

Mağrur olma sen arifim diye

Sohbetten kaçma gel irfan-ı aşka

 

Kır sen taptığın nefsin putların

Kalb-i selim ol gel berdar-ı aşka

 

Kalayla FEHMİ ahlak kabını

Onu mesken eyle Sultan-ı aşka

 

......................................................................

 

 

Dervişler daim çekerler cefa

Hak için başa gelir her bela

Aşkın ile yar eyledin beni

Oldu bu gönlüm ona mübtela

 

Nice divane olmasın gönül

Göründü ey dost zülüfün bana

Can ile başım feda uğruna

Yeter bir görsem, cemalin bana

 

Aşk deryasının filkine bindim

Gark olsa cihan bir seyran bana

Nadan ne bilsin aşkın halinden

Ona da ihsan eylesin Huda

 

Şarab-ı hüsnün layezalinden

Sundu bir kadeh ol saki bana

Görünce hüsnün her yüzden FEHMİ

Sevda-yı aşkın yerleşti cana

 

.......................................................................

 

 

Ezelden bu aşka oldum mübtela

Bana ihsan etti ol Gani Mevla

Onulmaz derdime eylerim deva

Bana ihsan etti ol Gani Mevla

 

Aşk oluptur benim yolumda burak

Yokuşu düz eder geceyi işrak

Yakın eder her ne var ise uzak

Bana ihsan etti ol Gani Mevla

 

Hakk'a aşık olan denildi aşık

Hakikat aşına aşk olur kaşık

Büyüğe döşektir küçüğe beşik

Bana ihsan etti ol Gani Mevla

 

Aşk ile Tevhid'de görenler staj

Uyanır onların kalbine sırac

Olur onlar akran içinde sertac

Bana ihsan etti ol Gani Mevla

 

Aşk oldu FEHMİ'nin yolunda rehber

Onunla Hızır'a eyledi sefer

Ondan etti ilm-i ledünn'ü ezber

Bana ihsan etti ol Gani Mevla

 

........................................................................

 

 

Dilruba vaktin seherinde doğar envar bana

Senden artık gönlüm içre bir muhabbet yok bana

 

Ta ezelden ben senin aşık-ı üryanınım

Cilve-i gamzın okundan yara açtın sen bana

 

Sen mürid-i mürşidansın verdiler bir ad bana

Mahvolup suretle esma oldu Hak mihman bana

 

Herkese kırk erbain verdiler doksan bana

Hubb-i Hak'tan elli lira bir ceza çok az bana

 

Vahdetin kesreti doğan üç gün eyledi devam

Doğdu gün mağribten, oldu her cihet seyran bana

 

Bahr-ı "Ev edna" ya saldık gemimiz tutmaz tufan

FEHMİ kadrin kim bildiyse etti Hak ihsan ona

 

Ey dilara,bağ-ı lütfun verdi neş'e canıma

Tal'at-ı nurun hayat bahşeyledi dilhaneme

 

Ruy-ı hüsnündür görünen sevmemek imkan mı var

Her bakışta zevk-i tezyid eyledi irfanıma

 

Bir cemali nice yüzbin şekle nakkaş eyledin

Cümle nakkaş içre bir yüz görünür didarıma

 

Vuslat-ı Ma'şuk yanında zevk-i cennet kandedir

Bağ-ı cinan, huri gılman hiç görünmez aynıma

 

Leşker-i aşk uğrayıp her varlığım etti harab

Hubb-i Hak'tan gayrı birşey gelmez artık kalbime

 

Nisbet-i vücud mahv oldu, sıretim buldu beka

Ol beka ilinde ben hamd eylerim Subhan'ıma

 

İhtiyacındır bilinmek FEHMİ'yi var eyledin

Ta ezelden bu hitabı söyledin kulağıma

 

 

......................................................................

 

 

 

Mürşidim Ali Rahmi

Bildirdi beni bana

Ol irşad-ı manevi

Bildirdi beni bana

 

Aşktır bana bidayet

Yokluk oldu nihayet

Erdi Hak'dan inayet

Bildirdi beni bana

 

Sermayemdir yokluğum

Hak varlığıdır karım

Gönlümdeki mihmanım

Bildirdi beni bana

 

Terkedince varlığım

Gitti gönül darlığım

Zevk ile irfanlığım

Bildirdi beni bana

 

Oldum Tevhide davet

Hemen ettim icabet

Ol sıdk ile şehadet

Bildirdi beni bana

 

Neylem ben bu dünyayı

Hem istemem ukbayı

Buldu gönül Mevla'yı

Bildirdi beni bana

 

FEHMİ buldu vahdeti

Ol dost ile halveti

Nur Muhammed himmeti

Bildirdi beni bana

 

......................................................................

 

 

Bak şu Hakk'ın hikmetine

Nice dert verdi bana

Çün ezelden dertli idim

Yine dert verdi bana

 

Aradım buldum tabibi

Sıdkile uydum ona

İçirdi sehpa-yı camı

Ol imiş derman bana

 

Nice bir derttir acaip

Mübtela oldum ona

Geldiğince hatırıma

Hiç rahat vermez bana

 

Yine tuttu eski derdim

Ne olur bu hal bana

Kaynayıp taştı içerden

Mevc urur derya bana

 

Böyle bir derde giriftar

Olmamış hiç kimse de

Debreşir eski yareler

Dert olur derman bana

 

Öyle bir ma'şuka aşık

Olmuşum hiç misli yok

Görmeyince hub cemalin

Dü cihan zindan bana

 

Neylerim evrad kuyudat

Var iken ol yar bana

Görmezem nücum ziyasın

Çün doğar envar bana

 

Öyle bir çeşm-i siyaha

Mail oldum ben bugün

Her nazarda çeşm-i dil-

-Ara hayat verir bana

 

Niceler geldi ve geçti

Ol yüze kör oldular

TALİBİ gördüm dese de

Hiç kanar olmaz bana

 

......................................................................

 

 

Herkesin bir sevdası var

Biri mal olmaz bana

Aşıkım ol bimisale

Misal olmaz yar bana

 

Bilmezem nedir kusurum

Küstü cananım benim

Rahat olmaz deli gönül

Gülmeyince yar bana

 

İçmez isem gamze-i

Nazından onun kevseri

Bağı cennette olursam

Görünür zindan bana

 

Kısmeti,ruz-ı ezelde

Kullara bahşeyledin

Kimseye dost olmayan

Bir tali'i verdin bana

 

Mahzeninde olmayan bir

Yokluğu verdin neden?

Ol hazine-yi gınadan mı

Gelir yokluk bana?

 

Bilir iken cümle varlık

Hep Sen'in,muhtac benim

Aciz ü naçar olursam

Niçin gelir gam bana?

 

Yokluğu varlık bilirsen

İzzetin oldur senin

FEHMİ bildinse bu remzi

Dü cihan bostan sana

 

.......................................................................

 

 

Yine yaz oldu gönül, açtı bahar eşcar bana

Açtı evrak libasiyle göründü ol dost bana

 

Öyle bir gülzare düştüm ki zevk-i cinan bana

Harir atlasla donanmış hem, bakar ol dost bana

 

Nasibim ruz-i ezeldendir, göründü ol bana

Anın için her nazar gamze eder ol yar bana

 

Cümle alemden müberradır görünen yar bana

Saray-ı şehr-i hakikatta görünür ol bana

 

Sofular vasf-ı cemalinden sual eder bana

Edemem tarif kemalin, mahiyet olmaz bana

 

Görmüş olsa sofu ol yüzü, nedir evrad ona ?

Unuturdu taat evrad, can verirdi ol ona

 

Gel götürem seni ol yare ki mahremdir bana

TALİBİ'nin derdine düş, sözleri burhan sana

 

......................................................................

 

 

Hak buyurdu "Fezküruni"

Emre taat etsene

Gafil olma her nefeste

Hakk'a zakir olsana

 

Çün buyurdu Hak Teala

Sem'-i kalbi açsana

"Kad fetenna kavmeke" de

Sen rumuzu bilsene

 

"Lillahi'l-emru cemia"

Kelamın fehmetsene

Geç ikilik nisbetinden

Fail Allah bilsene

 

Çünkü mevsuf Hak oluptur

Böyle nazar etsene

Hem "Semi'ul basir" Ol'dür

"Ayne'l-yakin" görsene

 

Çün vücudun Hakk'a mazhar

Zatına mahvolsana

Yok edip kendi vücudun

"Küntü kenz" i bulsana

 

"Küllü men aleyha fanin"

Sırrın agah olsana

Baktığınca şeş cihette

Vech-i Hakk'ı görsene

 

TALİBİ sırr-ı hüviyyet

Menbaından içsene

Bir zaman çıkıp bekaya

Hakk'ı zahir görsene

 

.......................................................................

 

 

Derman arama derdine

Derdin yeter derman sana

Fakrile eyle iftihar

Zillet yeter devlet sana

 

Zevkine uydur kulluğu

Hak'tan ata bil yokluğu

Mahveyle sen ağyarlığı

Hep görüne dildar sana

 

Dünya ile ukbayı bırak

Var ol kuru sevdayı bırak

Ol beni zakir,dedi Hak

İşte yeter canan sana

 

Dinle güzel mürşit sözün

Aç gözlerin hem gör yüzün

Uydur izine hep izin

Şeyhin yeter burhan sana

 

Aşkı yar et, yoldaş yeter

Kalbi zikrin haldaş yeter

Kıl tefekkür sırdaş yeter

İhsan eder irfan sana

 

Aşk ile olsun pazarın

Ko nefsin hep arzuların

Ver gıdasın murg-ı ruhun

Ondan doğar envar sana

 

Aşk ile sen ol arkadaş

Nefsinle et daim savaş

Kıl tarümar nefs askerin

Olsun emin yollar sana

 

Bin sen ol aşk burağına

Azmeyle dost iklimine

Kurban olursan uğruna

Yakın olur uzak sana

 

Allah der isen her nefes

Kalbin olur beyt-i akdes

Onda huzur et kıl namaz

Ehven olur mirac sana

 

Nedersin sen mülk-i fena

Eyle taleb azm-i beka

Ondadır ol vasl-ı lika

Didar olur ihsan sana

 

FEHMİ sen çıkma kesrete

Halvet edip düş vahdete

Eriş ol ulu Hazrete

Vuslat yeter seyran sana

 

.....................................................................

 

Hakk'ın sureti olan hem odur sıret bana

Vücudum bulmaz fena suretimdir bir serab

 

Ben var oldum varlıktan nefh oldum zat-ı Hak'tan

Zikr-i "Ene'l-Hak" bana ondan oldu istilab

 

Madem ki kul Hak olmaz, kul Hakk'ın gayrı olmaz

Kul çün ayn-ı Hak olmaz kimdir kul kimdir Çalap?

 

Kulun varlığı Hak'tır kul esmadan elyaktır

Cismin hiç hükmü yoktur döner suda bir dolap

 

Hak faildir hem muhtar kulda yoktur ihtiyar

Onun için ehl-i Hak etmedi hiç ittirab

 

FEHMİ Hakk'ı arif ol hem kadere bağlı ol

İhtiyarın terkeyle işleme günah sevab

 

f t g m