HASAN FEHMİ TEZDOĞAN DİVANI / 1.BÖLÜM
Duydum beni methetmişler
Methe layık sensin Şeyhim
Duydum seni zemmetmişler
Zemme layık benim, Şeyhim
Bana bakıp gülmeseydin
Can evime girmeseydin
Kulağıma demeseydin
Bilemezdim seni Şeyhim
Hem izinden gitmeseydim
Halktan uzlet etmeseydim
Ben gönlüne girmeseydim
Edemezdim vuslat Şeyhim
Seni bana gönderen Sen
Beni bana bildiren Sen
Alemleri öğreten Sen
Sensin benim aslım Şeyhim
Beni bana bırakma Sen
Seni benden ayırma Sen
Sen-ben, ben-sen olmuşuz hem
Budur bana himmet Şeyhim
Sordular kim senin Şeyhin
HASAN FEHMİ'm benim Şeyhim
Himmetinden razı olsun
Alemlerin Rabbi Şeyhim
Gördüklerim seninledir
Bildiklerim seninledir
Kesret-vahdet seninledir
Seninledir AHMED Şeyhim
...........................................................................
Ya Rabbi beni ağyare saldırma
Bu'd fırkatın narına yandırma
Mu'tad et kalbimi zikrinle daim
Uyandır nevm-i gaflete daldırma
Bad-ı seher-i aşkını kalbimde
Estir erisin ol şirk-i hafiye
Şems-i hakikatin tığını saldır
Açılsın marifet gülün soldurma
Özümü özünden olduğun bildir
Sözümü sözünden olduğun bildir
Emraz-ı a'veri gözümden kaldır
Biri bir göreyim iki sandırma
Hadis-i kudsinde kim buyurdun Sen
Sevdiğin kuluna hep verirsin Sen
Gözünden görmeye göz olursun Sen
Bu zümre kullardan beni ayırma
Sehab-ı cehlimi kaldır aradan
Nur-i irfan ziya salsın her yandan
Göreyim cemalin ben ben olmadan
Gözümü serab-ı zille kaydırma
Vaslına muhabbet nimettir bana
Birliğe ulaşmak izzettir bana
Hicab-ı cenneti sed çekme bana
Huri gılman ile beni kandırma
Mahvedip FEHMİ'yi mahz-ı zat eyle
Bekada baki kıl izzü cah eyle
Cemalin keşfedip dilküşad eyle
Hicrile Berzah'ta beni durdurma
.....................................................................
Bey'at-ı Hakk'ı,Muhammed'den kılanlar Merhaba
Buldunuz iman-ı kamil cümle yaran Merhaba
Varis-i Nebi'dir,ol Nur Muhammed esfiya
Gün gibi doğdu bu alem yüzüne saldı ziya
Oldu imam ehl-i aşka, verdi müezzin sala
Kıldılar dört farz namazı okudu "Kad efleha"
Geçtiler zevk-i fenadan buldular zevk-i beka
Kıldılar vahdette namaz, ettiler mirac Hakk'a
Sidre-i Münteha olmaz aşığa durak makam
Geçtiler "Kavseyn" e anlar ettiler canı feda
Ol yüz-i bedr-i münir ahzeyledi şemsten ziya
Cümle erbab-ı ulumun kalbine verdi cila
Cilve-i Ma'şuk'a sabretmek gerektir aşığa
Bir cefası içre FEHMİ'ye gelir yüz bin sefa
.....................................................................................
Geldi Muhyiddin hakikat alem içre ağniya
Kapısında Padişahlar oldular kul ve keda
İlmi, ağzından Rasul'ün aldı ol ali cenab
Eyledi ihsan ona ol Fahr-i Alem Mustafa
Rüşd-i alem oldu asrında bilenler bildiler
İstidadı tam olanlar eylediler iktida
Ol güruh-ı akl olan sofular onu bilmedi
Ona Zındıktır demekle düştüler hep mehlika
Bahr-ı ahdardır makamı Hızr'a yoldaştır o pir
Nevm-i gafletten uyandırdı nice yüz bin Musa
Ab-ı hayat menbaıdır kendisi haydır müdam
Etti ihya dini ilmiyle yeniden ol sima
Bahr-ı ilmine kayık salmak bana mümkün değil
Eyle himmet FEHMİ'ye yolundayım çün bir feda
.......................................................................................
Ey zahid gel zühdünü ko
Aşka eyle iktida
Göresin hep ehl-i aşk
Olmuşlar halka mukteda
Cümle kervandır bu alem
Ehl-i aşktır rehnüma
Gel karib ol kaçma zinhar
Sen kalırsın bineva
Çünkü "Yuhibbüne" geldi
Ol gani Hak'tan bize
Nidelim gayre muhabbet
Çün değil emr-i Hüda
Etme rağbet perhize sen
Gel beru ey hoşimend
Niceler perhizle bunda
Oldular Hak'tan cüda
Rüz u şeb taat ibadet
Eylemez vasl-ı lika
Aşkile yoldaş olanlar
Buldular derde deva
Ara bul mürşid-i kamil
Çünkü oldur Haknüma
Hep erenler füyuzat
Oldu ol yüzden hida
TALİBİ'yle sohbet eyle
Her sözüne tut sima
Sehpa-yı aşkın şarabın
İçirir her dem sana
......................................................................
Ey merd-i kamil
Bulunma gafil
Ol Hakk'a vasıl
Aşk meydanında
Ver kalbe cila
Et nefsin imha
Oldur Hak nüma
Aşk meydanında
Et nefsle savaş
İrfana ulaş
Ver can ile baş
Aşk meydanında
Bul irfan kanın
Göstersin yarın
Yok eyle varın
Aşk meydanında
Bülbül ol güle
Düş dilden dile
Cevre sabreyle
Aşk meydanında
Arama izzet
Çün buldun zillet
Ol imiş devlet
Aşk meydanında
FEHMİ et sohbet
Gitsin cehalet
İrfandır cennet
Aşk meydanında
.....................................................................
"Nahnü akrabü" hitabetti Cenab-ı Kibriya
Fehmi'de gör bu rumuzdan ibret al ey bivefa
Kurb-i nevafille erdi hep bu sırdan esfiya
Gördüler Hak ile Hakk'ı cümle eshab-ı sefa
Abdi, zahir ol şudud et Hakk'ı batından müdam
Ol vücud-ı vahidin emrinde et ahde vefa
Kalb-i safvetle yanaş mürşide, bezl-i himmet al
Kenz-i mahfiden olur zahir gani irfan sana
"Festakim kema ümirte" dedi çün Kur'an'da Hak
Telkine eyle riayet kamile et iktida
Nehr-i cari ol sülukunda yüzün ummana tut
Sil süpür siva kazuratın canın bulsun lika
Şer'i esas üzre kur, Tevhit sarayın yüce kıl
Çık otur taht-ı dilarada nazar et her yana
Hak yolunda ol mücahit bula gönlün inşirah
Bin maarif refrefine ede gör azm-i beka
TALİBİ söyler dilinden Hak ile biiştibah
İşitir kulağı Hak'tan her kelamı mutlaka
......................................................................
Doğdu ol şems-i hakikat, saldı aleme ziya
Feyzine mazhar olanlar, buldular hayyü'l-beka
Teşnedil olana sundu,ilm-i ledün kevserin
Doğdu hikmet kalblerinde, buldular zevk-i feza
Merhaba ya Mustafa, ey nur-i alem merhaba
Merhaba ya kurrete'l-ayn-i Habib-i esfiya
Kenz-i Rahman'dır vücudun, sırr-ı hikmet sendedir
İlm u irfan bahşetti bize dilin ey dilküşa
Sen habibullah olupsun sevmeyen kimdir seni!
Can feda etmiş yolunda yürür nice bin keda
Ruh-ı pakine varır, günde nice yüzbin sala
Sensin ol mürşid-i alem, sendedir derde deva
Baş açık yalın ayak, kapında mücrim bendeyim
Kıl şefaat FEHMİ'ye, ol günde kim ruz-i ceza
.....................................................................
Yanıp yıkıldım ateş-i aşka
Kül olup savruldum harman-ı aşka
Aşıka cennet aşkıdır anın
Meftun olmuş yürür gülzar-ı aşka
Zahidin zühdü cennettir ona
Onun için varamaz meydan-ı aşka
Hakk'a varılmaz ucb u kibrile
Yandır onları suzan-ı aşka
Mağrur olma sen arifim diye
Sohbetten kaçma gel irfan-ı aşka
Kır sen taptığın nefsin putların
Kalb-i selim ol gel berdar-ı aşka
Kalayla FEHMİ ahlak kabını
Onu mesken eyle Sultan-ı aşka
......................................................................
Dervişler daim çekerler cefa
Hak için başa gelir her bela
Aşkın ile yar eyledin beni
Oldu bu gönlüm ona mübtela
Nice divane olmasın gönül
Göründü ey dost zülüfün bana
Can ile başım feda uğruna
Yeter bir görsem, cemalin bana
Aşk deryasının filkine bindim
Gark olsa cihan bir seyran bana
Nadan ne bilsin aşkın halinden
Ona da ihsan eylesin Huda
Şarab-ı hüsnün layezalinden
Sundu bir kadeh ol saki bana
Görünce hüsnün her yüzden FEHMİ
Sevda-yı aşkın yerleşti cana
.......................................................................
Ezelden bu aşka oldum mübtela
Bana ihsan etti ol Gani Mevla
Onulmaz derdime eylerim deva
Bana ihsan etti ol Gani Mevla
Aşk oluptur benim yolumda burak
Yokuşu düz eder geceyi işrak
Yakın eder her ne var ise uzak
Bana ihsan etti ol Gani Mevla
Hakk'a aşık olan denildi aşık
Hakikat aşına aşk olur kaşık
Büyüğe döşektir küçüğe beşik
Bana ihsan etti ol Gani Mevla
Aşk ile Tevhid'de görenler staj
Uyanır onların kalbine sırac
Olur onlar akran içinde sertac
Bana ihsan etti ol Gani Mevla
Aşk oldu FEHMİ'nin yolunda rehber
Onunla Hızır'a eyledi sefer
Ondan etti ilm-i ledünn'ü ezber
Bana ihsan etti ol Gani Mevla
........................................................................
Dilruba vaktin seherinde doğar envar bana
Senden artık gönlüm içre bir muhabbet yok bana
Ta ezelden ben senin aşık-ı üryanınım
Cilve-i gamzın okundan yara açtın sen bana
Sen mürid-i mürşidansın verdiler bir ad bana
Mahvolup suretle esma oldu Hak mihman bana
Herkese kırk erbain verdiler doksan bana
Hubb-i Hak'tan elli lira bir ceza çok az bana
Vahdetin kesreti doğan üç gün eyledi devam
Doğdu gün mağribten, oldu her cihet seyran bana
Bahr-ı "Ev edna" ya saldık gemimiz tutmaz tufan
FEHMİ kadrin kim bildiyse etti Hak ihsan ona
Ey dilara,bağ-ı lütfun verdi neş'e canıma
Tal'at-ı nurun hayat bahşeyledi dilhaneme
Ruy-ı hüsnündür görünen sevmemek imkan mı var
Her bakışta zevk-i tezyid eyledi irfanıma
Bir cemali nice yüzbin şekle nakkaş eyledin
Cümle nakkaş içre bir yüz görünür didarıma
Vuslat-ı Ma'şuk yanında zevk-i cennet kandedir
Bağ-ı cinan, huri gılman hiç görünmez aynıma
Leşker-i aşk uğrayıp her varlığım etti harab
Hubb-i Hak'tan gayrı birşey gelmez artık kalbime
Nisbet-i vücud mahv oldu, sıretim buldu beka
Ol beka ilinde ben hamd eylerim Subhan'ıma
İhtiyacındır bilinmek FEHMİ'yi var eyledin
Ta ezelden bu hitabı söyledin kulağıma
......................................................................
Mürşidim Ali Rahmi
Bildirdi beni bana
Ol irşad-ı manevi
Bildirdi beni bana
Aşktır bana bidayet
Yokluk oldu nihayet
Erdi Hak'dan inayet
Bildirdi beni bana
Sermayemdir yokluğum
Hak varlığıdır karım
Gönlümdeki mihmanım
Bildirdi beni bana
Terkedince varlığım
Gitti gönül darlığım
Zevk ile irfanlığım
Bildirdi beni bana
Oldum Tevhide davet
Hemen ettim icabet
Ol sıdk ile şehadet
Bildirdi beni bana
Neylem ben bu dünyayı
Hem istemem ukbayı
Buldu gönül Mevla'yı
Bildirdi beni bana
FEHMİ buldu vahdeti
Ol dost ile halveti
Nur Muhammed himmeti
Bildirdi beni bana
......................................................................
Bak şu Hakk'ın hikmetine
Nice dert verdi bana
Çün ezelden dertli idim
Yine dert verdi bana
Aradım buldum tabibi
Sıdkile uydum ona
İçirdi sehpa-yı camı
Ol imiş derman bana
Nice bir derttir acaip
Mübtela oldum ona
Geldiğince hatırıma
Hiç rahat vermez bana
Yine tuttu eski derdim
Ne olur bu hal bana
Kaynayıp taştı içerden
Mevc urur derya bana
Böyle bir derde giriftar
Olmamış hiç kimse de
Debreşir eski yareler
Dert olur derman bana
Öyle bir ma'şuka aşık
Olmuşum hiç misli yok
Görmeyince hub cemalin
Dü cihan zindan bana
Neylerim evrad kuyudat
Var iken ol yar bana
Görmezem nücum ziyasın
Çün doğar envar bana
Öyle bir çeşm-i siyaha
Mail oldum ben bugün
Her nazarda çeşm-i dil-
-Ara hayat verir bana
Niceler geldi ve geçti
Ol yüze kör oldular
TALİBİ gördüm dese de
Hiç kanar olmaz bana
......................................................................
Herkesin bir sevdası var
Biri mal olmaz bana
Aşıkım ol bimisale
Misal olmaz yar bana
Bilmezem nedir kusurum
Küstü cananım benim
Rahat olmaz deli gönül
Gülmeyince yar bana
İçmez isem gamze-i
Nazından onun kevseri
Bağı cennette olursam
Görünür zindan bana
Kısmeti,ruz-ı ezelde
Kullara bahşeyledin
Kimseye dost olmayan
Bir tali'i verdin bana
Mahzeninde olmayan bir
Yokluğu verdin neden?
Ol hazine-yi gınadan mı
Gelir yokluk bana?
Bilir iken cümle varlık
Hep Sen'in,muhtac benim
Aciz ü naçar olursam
Niçin gelir gam bana?
Yokluğu varlık bilirsen
İzzetin oldur senin
FEHMİ bildinse bu remzi
Dü cihan bostan sana
.......................................................................
Yine yaz oldu gönül, açtı bahar eşcar bana
Açtı evrak libasiyle göründü ol dost bana
Öyle bir gülzare düştüm ki zevk-i cinan bana
Harir atlasla donanmış hem, bakar ol dost bana
Nasibim ruz-i ezeldendir, göründü ol bana
Anın için her nazar gamze eder ol yar bana
Cümle alemden müberradır görünen yar bana
Saray-ı şehr-i hakikatta görünür ol bana
Sofular vasf-ı cemalinden sual eder bana
Edemem tarif kemalin, mahiyet olmaz bana
Görmüş olsa sofu ol yüzü, nedir evrad ona ?
Unuturdu taat evrad, can verirdi ol ona
Gel götürem seni ol yare ki mahremdir bana
TALİBİ'nin derdine düş, sözleri burhan sana
......................................................................
Hak buyurdu "Fezküruni"
Emre taat etsene
Gafil olma her nefeste
Hakk'a zakir olsana
Çün buyurdu Hak Teala
Sem'-i kalbi açsana
"Kad fetenna kavmeke" de
Sen rumuzu bilsene
"Lillahi'l-emru cemia"
Kelamın fehmetsene
Geç ikilik nisbetinden
Fail Allah bilsene
Çünkü mevsuf Hak oluptur
Böyle nazar etsene
Hem "Semi'ul basir" Ol'dür
"Ayne'l-yakin" görsene
Çün vücudun Hakk'a mazhar
Zatına mahvolsana
Yok edip kendi vücudun
"Küntü kenz" i bulsana
"Küllü men aleyha fanin"
Sırrın agah olsana
Baktığınca şeş cihette
Vech-i Hakk'ı görsene
TALİBİ sırr-ı hüviyyet
Menbaından içsene
Bir zaman çıkıp bekaya
Hakk'ı zahir görsene
.......................................................................
Derman arama derdine
Derdin yeter derman sana
Fakrile eyle iftihar
Zillet yeter devlet sana
Zevkine uydur kulluğu
Hak'tan ata bil yokluğu
Mahveyle sen ağyarlığı
Hep görüne dildar sana
Dünya ile ukbayı bırak
Var ol kuru sevdayı bırak
Ol beni zakir,dedi Hak
İşte yeter canan sana
Dinle güzel mürşit sözün
Aç gözlerin hem gör yüzün
Uydur izine hep izin
Şeyhin yeter burhan sana
Aşkı yar et, yoldaş yeter
Kalbi zikrin haldaş yeter
Kıl tefekkür sırdaş yeter
İhsan eder irfan sana
Aşk ile olsun pazarın
Ko nefsin hep arzuların
Ver gıdasın murg-ı ruhun
Ondan doğar envar sana
Aşk ile sen ol arkadaş
Nefsinle et daim savaş
Kıl tarümar nefs askerin
Olsun emin yollar sana
Bin sen ol aşk burağına
Azmeyle dost iklimine
Kurban olursan uğruna
Yakın olur uzak sana
Allah der isen her nefes
Kalbin olur beyt-i akdes
Onda huzur et kıl namaz
Ehven olur mirac sana
Nedersin sen mülk-i fena
Eyle taleb azm-i beka
Ondadır ol vasl-ı lika
Didar olur ihsan sana
FEHMİ sen çıkma kesrete
Halvet edip düş vahdete
Eriş ol ulu Hazrete
Vuslat yeter seyran sana
.....................................................................
Hakk'ın sureti olan hem odur sıret bana
Vücudum bulmaz fena suretimdir bir serab
Ben var oldum varlıktan nefh oldum zat-ı Hak'tan
Zikr-i "Ene'l-Hak" bana ondan oldu istilab
Madem ki kul Hak olmaz, kul Hakk'ın gayrı olmaz
Kul çün ayn-ı Hak olmaz kimdir kul kimdir Çalap?
Kulun varlığı Hak'tır kul esmadan elyaktır
Cismin hiç hükmü yoktur döner suda bir dolap
Hak faildir hem muhtar kulda yoktur ihtiyar
Onun için ehl-i Hak etmedi hiç ittirab
FEHMİ Hakk'ı arif ol hem kadere bağlı ol
İhtiyarın terkeyle işleme günah sevab