Esselamualeykum
Allah'ın rahmeti, merhameti, iyilikleri üzerinizden hiç eksik olmasın.
Muhteremler,
Hayat boyu insan yetiştiren mürşid-i kamiller, onlar, irşatla görevlidir. Manâ alemine geçenlere Allah gani gani rahmet etsin. Hayatta olanları da korusun, muhafaza eylesin.Hayatta öyle terbiyeli insanlar yetiştirmişler ki aman ya Rabbi ne kadar güzel! Ağızlarından bal akar. Havz-ı kevserle beslenmişler.Gözleri Allah'ın nuruyla nazar eder, cemale bakar. Gözlerine paha mı biçilir? Eserde müessiri müşahade eder. Her nereye baksa, gözü, hikmetler ve manalar görür. Dili hikmetle döner, hakikatleri ifade eder, anlatır. Terbiyeli kulaklar, Allah muhabbeti dinler.
Tevhit ile yetişmişler. Bu zat-ı muhteremleri Allah dünyamızdan hiç eksik etmesin. Muhteremler, Kur'an-ı Kerim’in canlı örneği. Zikrederler, tefekkür ederler, sözü hikmet ve manâ ile söylerler. Duydukları sohbetlerde hikmet ve manâ vardır.İnsan yetiştiren bu mürşid-i kamiller de ilhamlarını, feyiz ve dualarını, mürşid-i kamillerden almışlardır Allah himmetlerini üzerimizden eksik etmesin.Zikirden, tarikattan, sohbetlerden maksat; insan olmaktır. Can mürşidin terbiyesinden geçen zat-ı muhteremler, çevrelerine nur saçarlar. Yaşantılarıyla söz ve sohbetleriyle bunlar örnek insanlardır.
Muhteremler,
İlm-i Ledün, hikmet ve manâ ilmidir. Bu güzelliği yaşayanlar, insanların en hayırlılarıdırlar. Çevrelerine nur saçarlar. İnsanlara iyilik ederler.Bizler iyilikte yarışmalıyız. Elimizi vicdanımıza koymalıyız:
Allah ve Resulü’nün rızasını nasıl kazanırım?
Halkın rızası ve duasını nasıl alırım?
Bunları fehmetmek, idrak etmek, iyilik etmek için yaratıldığını bilmek ne kadar güzeldir.
Peygamber Efendimize soruyorlar: “Bize olgun insanı tarif et ya Resulallah”
Buyuruyor ki: “Onların elinden, dilinden, azalarından kimseye zarar gelmez. “
Muhteremler,
Bizi vuslata getirecek, dost ile halvet ettirecek, sırattan, mizandan geçirecek, Hak mürşidin telkinidir. O telkini alanlarda, asla hata olmaz. Biz öyle olmalıyız ki halkın rızasını kazanan, düşeni kaldıran, açı doyuran, insanlara iyilik eden.Peygamberimiz de buyuruyor ki: “İnsanların hayırlısı insanlara iyilik edendir.”
Allah’ım,
Bizi iyilik etmekten hiç mahrum etme. Yeryüzündeki bütün mahlukata merhametli davranacağız. Tabii ki gücümüzün yettiği kadar.
Eğer biz Kur'an-ı Kerim’in emirlerine itaat etmiş olsaydık, memleketimiz huzura kavuşurdu.
Kur'an yolundan gidenler, aman ya Rabbi, ne faziletli insanlardır. Onlar yalan söylemezler, haram yemezler, mahkemenin kararını bozacak nefsanî söz söylemezler.
Allah bizi Kur'an yolundan, Hak mürşidin telkininden hiç uzaklaştırmasın.
Ahsen-i takvim olan Hz. İnsan, Kur'an-ı Kerim’in canlı örneğidir. Allah bunlara bu hallerinde, güzel ahlak ile iyilikte yarışmakta başarılar ihsan eylesin.
Gelin dostlar,halkı sevelim, halkın yüzünden Hakk'ı sevelim.
Gelin dostlar,niçin, niye, nedenlere takılmayalım. Kendimizi kontrol ve murakabeye alalım. Çevremize iyilikte yarışalım.
Deme şu niçin şöyle,
Bu neden böyle
Yerindedir ol öyle
Bak sonuna sabreyle
Görelim Mevlâ neyler
Neylerse güzel eyler
Hakiki derviş, iç aleminde manâ üretir. Düşünür, tefekkür eder. Ben kimim? Yaratanım, Yaşatanım, Rızkımızı Veren benden ne istiyor, ben nasıl olmalıyım? Murakabesiz, kontrolsüz olan insanlar, ipin ucunu kaçırırlar. Kendilerini muhafaza edemezler.
Sevgililer, biz Muhammedî Melamileriz. Sadakatimiz, samimiyetimizle zikrimizin açamayacağı hiçbir kapı yoktur. Önemli olan emre itaat, telkine sadakat ve Hak yoldan yürümektir.
Ulu Sultanım, Bizi gerçek dervişlerden hiç ayırma. Bizi razı olduğun zümreye ilhak eyle.
Sevgili Dostlar,Allah'ı seviyorum, diyen kullarına Cenab-ı Hak buyuruyor ki “Eğer sevginize karşılık benim de sizi sevmemi istiyorsanız, ki istiyorsunuz, sevgili Habib’im Muhammed’imin yolundan, izinden gideceksiniz. O, size neyi alın dediyse onu alacak; neyi atın dediyse, onu da atacaksınız. İşte o zaman Muhammedî olursunuz. İşte o zaman ben de sizi sever ve affederim.” Bu kainatın erkanı, adabı, ayarı Hz. Muhammed’in getirdiği kurallarladır. Allah bizi Muhammediyetten hiç uzaklaştırmasın.
Muhteremler, Peygamber Efendimiz, ehli tevhidi tarif ederken “Onların elinden, dilinden, azalarından kimseye zarar gelmez” buyuruyor. Allah bizi hayırlı kullarından etsin. Bize razı olduğu iyilikleri versin. Amin! Ehli zevk, ehli manâ, olalım. Bizi kemale getirecek, dosta vuslat ettirecek olan, Allah ve Rasulünün bize emanet ettiği Kur'an-ı Kerim ve Hadislerdir.
Ne mutlu Kur'an okuyup onunla amel edenlere!
Ne mutlu Hak mürşidin telkinine riayet, emrine sadakatle al denileni alıp, at denileni atanlara!
Ne mutlu telkinle gidip, rabıtadan ayrılmayanlara!
Ulu Yaratanım, bizi kendinden hiç uzaklaştırma. Memleketimize hizmet edenleri payidar eyle. Vatanı, bayrağı ve sancağı sevenleri, sen de sev Mevlâm.
Ulu Yaratanım, bizleri tefekkür eden, Hak yoldan giden, helali-haramı fark eden, yaratılış gayesini bilen, halka hizmet; Hakk'a hizmet olduğunu idrak eden, niçin, niye, nedenlere takılmayan, sözü kontrollü ve murakabeli olan eyle.
Ulu Yaratanım, razı olduğun kullardan olmak, tevhidin manevi mes’uliyetini idrak etmek, halk için iyilikler düşünmek, anne-baba duası almak, Hak mürşidin duasını alıp, gönlünde yer tutmak, aşkla, zevkle, tefekkürle Allah demek, çok zikir yapmak, Allah'ı zikredenlerle buluşup, bilişip, sevişip kaynaşmak nasip eyle.
Ulu Yaratanım,bizi sevdiklerinden hiç ayırma. Çok şükür, zikrederiz, fikrederiz, tefekkürle Allah deriz.
Cümlenize selam olsun. Sizi ve sizi sevenleri Allah'a emanet ederim.