Copyright 2024 - MEKSAV

            HASAN FEHMİ TEZDOĞAN EFENDİ'NİN HAYATI VE ŞAHSİYETİ

 

 

 

1885-1951

1885 yılında Makedonya'nın İştip iline bağlı Muşan’sa köyünde dünyaya gelmiştir. Babası Mahmutağalar namıyla bilinen sülalenin reisi Mahmut Efendi, annesi ise Nefise hanımdır. Osmanlıların Avrupa'yı fethi sırasında, 2.Kosova Meydan Savaşı'ndan sonra o yöreler tümüyle Türklerin eline geçmişti. Elde edilen bu bölgeleri koruyabilmek için Türkleştirmek gerekiyordu. Bu nedenle, Anadolu'dan Rumeli'ye Türk aileler getiriliyor ve gerekli görülen yerlere yerleştiriliyordu. İşte bu işlem gereği, Hasan Fehmi Efendinin sülalesi de o zaman Bursa'nın Tomat nahiyesinden alınmış, Rumeli'ye getirilmiş ve İştip civarına yerleştirilmişti. Yerleştirilen ailenin reisi Kadir Dede'nin Bursa'dan geldiği kendi kabir taşında yazılıdır. Kadir Dede'nin dört oğlu olmuştur. Bunlar; Halil, Arslan, Mehmet ve İbrahim’dir. Bu dört kardeşten Halil Dede'nin de dört oğlu olmuştur. Bunlar da Zeynel, Talip, Nasuh ve Eyüp tür. Hasan Fehmi Efendinin dedesi olan Talip Efendinin ise iki oğlu dünyaya gelmiştir. Mahmut ve Şahin adında. Hasan Fehmi efendinin birçok divanında Talibi mahlasını kullanması dedesi Talip Efendiye izafeten olması da ihtimal dahilindedir. Mahmut Efendinin de dört oğlu olmuştur. Halil, Ali Osman, İbrahim ve Hasan Fehmi Efendiler.

Sülale hayatı bu şekilde tespit edilen Hasan Fehmi Tezdoğan Efendinin ilk tahsilini Tikveş'e bağlı Nigotin'de yaptığını görmekteyiz. Öğretmeni Hacı Şeyho namıyla maruf Hacı Mustafa Efendi idi. Kendisi bu zattan aynı zamanda zahir ilmini de tahsil etmiştir. Hacı Şeyho batın ilmine vakıf bir zat olmasına rağmen delikanlı bir çağda olan Hasan Fehmi'ye oradaki tahsilin sonunda "Sen artık batın ilmini de almayı hak ettin, ama ben senin sadece zahiri hocanım" demiş ve ilm-i tevhidi almak için onu başka bir mürşidi kamile salık vermiştir. Hali vakti yerine olan babası Mahmut Efendi bu kere genç Hasan Fehmi'yi daha yüksek tahsil için İştip Medresesi'ne yollar. Buradaki hocası Hacı Mustafa Efendinin salık verdiği Hacı Ali Rahmi Efendidir. Bu zat hem zahir ilmine hem de batın ilmine vakıftır aynı zamanda. Zahir ilminin tedrisi sırasında lüzum gördüğü anlayışlı talebelerine batın ilmini de öğretmektedir. Bu talebelerden biri de Hasan Fehmi Efendidir. Gerekli zahir ilmini öğrenen ve batıni ilmin mertebelerini de yaşayıp zevk eden Hasan Fehmi kısa bir zaman sonra genç yaşta, 22 yaşında batıni ilmi öğretme ve bu vazifeyi yürütme görevi olan Hilafeti almıştır, mürşidi Hacı Ali Rahmi Efendiden bu hususta divanında şöyle der:

Mürşidim Ali Rahmi

Bildirdi beni bana

Ol irşad-ı manevi

Bildirdi beni bana

Ali Rahmi Efendinin mürşidinin H.Salih Rıfat Efendi ve onunda mürşidinin Hz.Pir Muhammed Nurül Arabi olduğunu aşağıdaki divanında açıkça belirtmektedir.

Nakşibendinin salikleriyiz

Rif'at Melami havzeleriyiz

Seyyit Ali'nin dervişleriyiz

Nur Muhammed'in bendeleriyiz

Vahdet gülünün bülbülleriyiz

Bu divanlarda hilafet silsilesi açıklanmakta ve kendisinin Hz. Pir den sonra 3.görevli olduğu görülmektedir. Melamet neşvesiyle yana bir aileden gelen Hasan Fehmi mürşidi H. Ali Rahmi Efendiden hilafet alınca, bu yönde kısa zamanda temayüz etmiş, ilmi, irfanı ve genç dinamizmiyle etrafına aşıkları ve temiz gönüllüleri toplamıştır. Kendi köyü Muşansa'da olduğu gibi, yakın köy ve kasabalarda da ünü duyulmuş, salikleri tevhit zevkiyle erdirmeye son derece çaba sarf etmiştir. Kendini bu yola vermiş, bu yola adamış, resmi göreve hiç yönelmemiştir.

Bilineceği üzere Hasan Fehmi'nin yaşadığı yıllar Osmanlı Devlet’nin çöküş Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yılları idi. Dedeleri, Osmanlıların parlak devirlerinde gelmişler, yeni yurtlar kurmuşlar, ömürlerini bu güzel düzende geçirmişlerdi. Hasan Fehmi Tezdoğan ise çöküş yıllarında doğduğundan, bunun doğuracağı acı ama gerçek sebepler neticesi, dedelerinin doğum yerine, anayurda geçmişlerdir. Hasan Fehmi'nin anayurda gelişi Balkan Harbi'nin olduğu yıllardır. Yerleşim bölgesi olarak Egeyi seçer ve İzmir-Tire'ye yerleşir. Edindiğimiz bilgilere göre. Mürşidi H. Ali Rahmi Efendi de anayurda göçtükten sonra bir müddet Tire'de oturmuş sonra Turgutlu'ya gitmiş ve orada Hakk'ın rahmetine kavuşarak, defnedilmiştir. Balkan Harbi sona erer ama bu sefer 1.Dünya Savaşı başlar. Savaş yılları askerlik görevini "Bölük Emini" olarak yapar ve bu nedenle Serez'e kadar gider. Savaşta Osmanlı Devleti yenilmiştir. Bundan yararlanan düşman devletler Anadolu'yu işgale kalkarlar. Yunanlılar İzmir'e çıkar. Hasan Fehmi Efendi çocuklarının yanına Muşansa'ya döner. Orada 10 yıl kadar kaldıktan sonra tekrar Anadolu'ya bu defa çocukları ve yakınlarıyla temelli gelir. İzmir- Menemen'e yerleşir. Ana yurdumuzdan düşman temizlenmiştir. Menemen'de zahirecilik, bakkallık ve tütüncülük yapar. Bu işler nüfusu kalabalık olan Hasan Fehmi Tezdoğan Efendinin ailesine yarar sağlamayınca 1939 yılında İzmir'de Darağacı semtine göçer. 12 yıl burada yaşamını temin eden ve sevenlerini aşk-ı ilahi ile bezeyen Hasan Fehmi 1951 yılında Hakk'ın rahmetine kavuşur. Kabri İzmir-Altındağ'da Kokluca Mezarlığı'nda S:1A:19'dadır. Mezar taşında divanındaki ilk ilahinin şu son mısrası yazılıdır:

Mahvedip Fehmi'yi mahzı zat eyle

Bekada baki kıl izzü cah eyle

Cemalin keşfedip dilküşad eyle

Hicrile Berzah'ta beni durdurma

f t g m