Copyright 2024 - MEKSAV

HÜSEYİN SABRİ SOYYİĞİT EFENDİ’NİN HAYATI

(HACI BABA)

 

1932-

 

1932 yılında Trabzon’un Araklı ilçesine bağlı Tosunlu köyünde dünyaya gelmiştir.Babası,beşyüz senelik imamlar soyunun temsilcisi olup,manevi değeri yüce göreve ömür boyunca hizmet etmiş olan Nakşibendi şeyhi Hacı Muhiddin Efendi’dir.Annesi,Hacı Muhiddin Efendi’nin amcası Molla Muhammed Efendi’nin kızı olup,o da aynı sülalenin manevi feyzi ile yetişmiş,çok genç yaşta da Hakk’ın Rahmet i Rahman’ına kavuşmuş Fatıma Hanım annemizdir. 

Hacı Muhiddin Efendi,oğluna,büyük alim,kamil ve fadıl olan babası H.Hüseyin Efendi’nin ve aynı zamanda Ehl-i Beyt sevgisinin etkisinde kalarak “Hüseyin Sabri” ismini vermiştir. 

Hüseyin Sabri Efendi ilk derslerini babası ve hocası H.Muhiddin Efendi’den almıştır.Daha sonra hıfzını İstanbul’da amcası ve kayınpederi H.Tevfik Efendi’den tamamlayarak icazet almıştır. 

Tahsil hayatı boyunca İstanbul’da özellikle Fatih’te çok sevdiği Hadis ve Tefsir derslerine devam etmiştir.Zamanının büyük alimlerini de bol bol dinleme fırsatı bulmuştur.Daha sonra memleketine dönen H.Sabri Efendi,babası H.Muhiddin Efendi’den arapça ve fıkıh dersleri almıştır. 

Aralık 1951’de,H.Tevfik Efendi’nin büyük kızı Saadet Hanım’la evlenmiştir.Kırk yılı aşan evlilik hayatı huzur içerisinde devam etmektedir.Bu evlilikten altı çocuk dünyaya gelmiştir.Üçü oğlan,üçü kız.Bunlar da tevhid neşesiyle yetişmektedirler. 

1959 senesinde İzmir’in Karşıyaka ilçesine bağlı Şemikler Merkez Cami’ine Ramazan vaizi olarak gelen Hüseyin Sabri Efendi,merhum H.Ali Efendi’nin vasıtasıyla Ahmed Efendi Hazretleri ile tanışır.Küçük yaşından beri tasavvuf ortamı içinde bulunan H.Sabri Efendi,Ahmed Efendi Hazretlerindeki ma’na ve hikmet dolu sohbetlerin tesirinde kalıp sadakat ve samimiyetle Melamete intisap etmiştir.Daha sonra bu halini şu dörtlükle ifade etmektedir : 

Ey Allahım feyiz ver ihvanıma

Sadakatla girdiler can evime

Zevk ile sarıldım can Ahmedime

Ya Rab,sen bu zatın hikmetin bildir! 

On dokuz sene efendisi ile bir arada bulunan Hüseyin Sabri Efendi,kısa zamanda Efendisinin sevgi ve takdirini kazanmıştır.Kendisine ihvana hizmet etme görevi veren Ahmed Efendi Hazretleri,oğlu Hasan Fehmi Hocaefendi’yi de yetiştirmesi için Hüseyin Sabri Efendi’ye teslim etmiştir. 

Ahmed Efendi Hazretleri 1966 yılında Hüseyin Sabri Efendi’yi ilk haccına göndermiş ve bu haccından döndükten sonra “Hacı Efendi,sen artık bu ihvanın Hacı Babasısın” diyerek bu ünvanı bizzat kendisi vermiştir.Bütün ihvan,kendisine “Hacı Baba” diye hitap etmektedir. 

Ahmed Efendi Hazretleri : “Hacı Efendi,sen olmasaydın ben bu görevi yürütemezdim.Sen-ben,ben-sen; aramızda hiç fark yok” ifadeleri ile takdirlerini ifade eder ve hatta “Hacı Efendi,sen benim evimin hem şeriat babası,hem de hakikat babasısın” derdi. 

Sağlığında bütün aile fertlerini H.Sabri Efendi’ye biat ettirmiş,kendisinden sonraya bırakmadan bu ulvi görevi Hacı Babamızın devam ettireceğini ifade buyurmuşlardır. 

Her zaman Hacı Babamıza “Allah muhabbetini artırsın.İhvanını anlayışlı kılsın.Allah seni ihvansız bırakmasın !” diye dualar ederdi.Hacı Babamızda memnuniyetini şöyle ifade etmektedir :Melamilikte kemale gelmemizde başta Efendimiz ve Efendimizin ailesi Hanım anne’nin büyük hizmetleri olmuştur.İhvanın validesi olan bu hanım anne’ye sonsuz müteşekkiriz.Bütün ihvanın annesi olduğunu bir defa duyurmak isterim.Allah kendisinden razı olsun.Yugoslavya’dan buraya gelen eski ihvan bize çok faydalı oldular,sohbet,muhabbet ettiler.Kendilerini rahmet ile yad ederiz.” 

Hacı Babamızın Melamete intisap etmesi,önceleri aile çevresinde büyük tepkilere yol açtı.Fakat daha sonra kendisindeki ilahi feyz ve kemalatı müşahede eden babası ve yakınları kendisini takdir ederek ona teslim olmuşlardır.O günkü Melamiliğin bozuk bir ortam içerisinde oluşunu dikkate alırsak,tepkilerin ilk bakışta normal olduğunu görürüz.Bu olumsuz şartlara ve o günkü dejenere olmuş Melamilere karşı Hacı Babamız,büyük mücadeleler vermiş;şeriatsız,abdestsiz bu yolda gidilemiyeceğini ortaya koymuş,Kur’an ve sünnetin rehberliğinde Muhammedi Melamiliği zuhura getirmiştir.Bu inancını her ortamda muhafaza ve müdafaa etmiştir. 

1983 yılında mehkemede Melamet’in bir hal ilmi,bir ahlak manzumesi olduğunu ifade ederek cesaretle savunmuş,mahkemece takdire layık görülmüştür. 

Babası H.Muhiddin Efendi’yi yanına alarak ömrünün sonuna kadar hizmet etmiş,hayır dualarını almıştır.Babası bütün evladına : “Şeriat babında,tarikat babında hepinizin babası H.Hüseyin Sabri Efendi’dir...” vasiyetinde bulunmuş;Trabzon’da halka yaptığı bir vaazında : “Ben oğlum H.Hafız Sabri’den memnunum,Allah’da memnun olsun.O’na olan haklarımı helal ettim.” Diye memnuniyetini ifade etmiştir. 

1978 yılında Ahmed Efendi Hazretleri’nin darü’l-bekaya hicret etmesinden sonra Hacı Babamız aynı birlik ve beraberlik ortamını muhafaza ederek İzmir ve gerekse Anadolu’nun dört bir yanındaki ihvana hizmeti devam ettirmektedir.Bu hizmetlerini yurt dışına da taşıyan Hacı Babamız,Almanya'ya da giderek oradaki Müslüman-Türk kardeşlerimize sohbetler etmiş ve bir çok insanı irşat etmiştir. 

Üçüncü haccına büyük bir grup ihvanıyla giden Hacı Babamız,o mukaddes topraklarda tevhid zevklerini etrafındaki bahtiyar insanlara takdim etmiş ve bizlere de ma’na dolu ilahileri hediye etmiştir.

f t g m