HASAN FEHMİ TEZDOĞAN DİVANI / 4. BÖLÜM
Hamdülillah ilmile irfana erdim ben bugün
Açılıp kalb-i basiret cana erdim ben bugün
Nokta-yı vahdette mahvedip vücudu şöyle kim
Zerreydim gün katreydim ummana erdim ben bugün
Hep görünen nokta-yı vahdette zatın gölgesi
Yeknazarla cümleden Rahman'a erdim ben bugün
Ne acebdir zevk ile bana içimden söylenir
Ruh-i Akdesle nüzul ilhama erdim ben bugün
Bunda gelmekten mukaddem TALİBİ didar idim
Valehu hayran iken sen şaha erdim ben bugün
.....................................................................
Zümre-i ehl-i melamet dersi Hak'tan aldılar
Zevklerine yok nihayet çünkü Hay'dan aldılar
Reyn-i kalbi ettiler pak darb-ı zikr u fikrile
Kıylu kalden geçtiler hep hubb-i fillah aldılar
Nefsi hiçe saydılar kim "Fail Allah" bildiler
Gamze-i cilve-i Mahbub'tan atalar aldılar
Her sıfatı Mevsuf-i mutlaka nisbet ettiler
Ol cemal-i şems-i enverden tenevvür aldılar
Çün vücud-ı Hakk'a mazhar zatına mahvoldular
Havf-ı mevtten kurtulup hay layezali aldılar
Bir adem şehrine nisbet varlığı selbettiler
Kaf ademde cismi yok bir şekl-i Anka aldılar
TALİBİ Fahr-i risalet fakrı tercih ettiler
Fakrile fahr eyleyenler yokluğa var aldılar
......................................................................
Her ne ki görür gözün bil vech-i Rahman onda var
Her ne işitse kılağın sırr-ı Subhan onda var
Baktığınca her bir eşyada bir esma görünür
Her bir esmada şüphesiz bir müsemma onda var
Bu huruf-i halka bakma cümlesi bir noktadır
Her ne harfi ki okursan nokta-i Ba onda var
Arifin herbir kelamı tuhfedir aşıklara
Tut kulağın her sözüne ilm-i irfan onda var
Kahr-ı lütfu sen ata bil ol sana Hak'tan hida
Hayr-ı şerri hoş gör ancak sırr-ı hikmet onda var
Zahidin zühdün kerih görme şükret haline
Ol sana ibretnümadır hükm-i takdir onda var
Lafzu surette kalanlar bulmadı fevzü felah
"Mutlu kable"den haberdar olmadı,şirk onda var
İlmi evraktan alanlar Hakk'ı arif olmadı
Vuslat-ı canan dilersen tevhidi irfanda var
Şer-i pak-i Ahmed'e eyle riayet tut penah
Armağan-ı mi'rac oldur Hak rızası onda var
Ol salat-ı hamseye sen ol müdavim zevkile
Bir sadeftir ol kim ancak dürr-i yekta onda var
Sordular FEHMİ'ye sen derviş misin vergil haber
Bilmezem derviş nedir ben ilmimiz Kur'an'da var
......................................................................
Bülbül gibi efgan edib esmada kalan
Onlardaki esma-yı müsemmadan haberim var
Her şam u seher mescidlerde boyun eğen
Zahidlere cennet-i a'ladan haberim var
Fakr u fena ile mahvolup serden geçen
Dervişlere mülk-i bekadan haberim var
Pervana gibi aşkın narına can atan
Aşılara vasl-ı likadan haberim var
Dünya ve ukba hülyasından geçip bidar olan
TALİBİ'ye sor lamekan ilinden haberim var
.....................................................................
Nuş ettim badeyi pirim elinden
Lezzetin misali "Kevser"de meğer
Aşkının şarabı mestan eyledi
Onun beyhuşluğu "Tahur"da meğer
Gönülden okudum aşk kitabını
Anladım Fıkıh'ın her sevabını
Okudum çün İlmin yedi babını
Böyle bir ikrarım veririm meğer
Besmele Şerif'e beda eyledim
Yedi ayetini ezber eyledim
Ehl-i süluk için ayan eyledim
Himmeti mürşidin rahıdır meğer
Yedi ayet bunda isbat olundu
Üçü batın dördü zahir denildi
Muhammed Ali'den tasdik olundu
Tarık-i müstakim rahıdır meğer
Selase Besmele taksim olundu
"Er-Rahimü"İlme'l-Yakın bilindi
"Er-Rahmanü" Ayne'l-Yakın göründü
"Bismillahi" Hakka'l-yakın'dır meğer
Münafık bu söze La deyip geçer
Cevahir sözümü kara pul eder
Furuhat eylese mangıra satar
Onun aldangıcı unsuran meğer
Ehl-i akıl bunda idrak eylemez
"Men aref"ten dersi almayan bilmez
TALİBİ bu sözü kendinden demez
Lisan-ı Hak ile söyledi meğer
.....................................................................
Uyan bu nevm-i gafletten ey can
Sivaya muhabbet dünya dediler
Her kulun ameli ecri sonunda
Verilir adına ukba dediler
Sonu ecr-i hasen olsa bir işin
Onu işlemeye sevab dediler
Sonunda seyyie olan bir işe
Onun da ismine günah dediler
Meyvesiz bahçeyi eyleme imar
Çektiğin zahmete heba dediler
İbadet kozunun kabın kırmadan
Ona da bir kuru dava dediler
Emraz-ı gaflet-i senden ref'etmek
Mürşidin telkini deva dediler
Katresin sen uzak olma bahirden
Bu'd-ı fırkat nar-ı cehennem dediler
Arif ol seyreyle cemal-i yari
İlm u irfan zevkin cennet dediler
Nokta-yı vahdeti şuhud eylemek
Birliğe yetmeğe vuslat dediler
Pekçe sarıl FEHMİ "hablü-l metin"e
Çünkü sana bugün İMAM dediler
.....................................................................
Bulmak istersen felah Rabb'ıne kul olmak yeter
İnsan-ı tahkık bulmağa sıdk ile bir ikrar yeter
Her kim aşık olsa güle bülbül gibi düşer dibe
Baktıkça bülbül ol güle ol zevk ona cennet yeter
Aşık olan tezgah kurmaz ukba için bez dokumaz
Hiç bir şeye vermez gönül matlub ona maşuk yeter
İlm-i fıkıh ettin ezber almadın hiç Hak'tan haber
Eyle bu eşyaya nazar oku sana Kur'an yeter
Bu görünen mefhuma bak metni insandır bir kitab
Ol kitabı her kim okur ol ders ona irfan yeter
Duysa sofu Hak'tan haber evradını hep terkeder
Zühd ü hevasından geçer ol aşk ona evrad yeter
Bilmek istersen kuş dilin gir kalbine Hak mürşidin
Ol dili ta'lim etmeğe FEHMİ bugün muallim yeter
......................................................................
Ey hocam benim sualim çoktur
Aradım müşkilim halleden yoktur
İşittim seni alim dediler
Alemde nam ile şöhretin vardı
Namazda kıyam huzur-u Hak ise
Muhit ve muhatab var mı bir kimse
Kimedir huzurun görmedin ise
Huzursuz namazım encamı yoktur
Ahkam-ı Şer'iyye cümlemize farz
Elimizde asa başımızda tac
Beş vakit namazdır mü'mine mi'rac
Bu derde bir deva bulacak yoktur
Ne rumuz Musa'nın Tur'i Sina'sı
Yunus'un girdiği balık kursağı
Hazreti İsa'nın göğe çıkması
İdris'in cennete kalması nedir
Nedir Ashab-ı Kehf'in mağarası
Zülkarneyn'in iki yakın manası
Şark ile garba gitmenin esası
Bu remzin hakikat hikmeti nedir
Lokman'a tabiblik eyledi ihsan
Eyyub'e sabrile verildi derman
Yusuf'u tenezzül eyledi Sultan
Ya'kub'un kör olma hikmeti nedir
Süleyman kuş dilin bilirdi tamam
Emrine musahhar idi hep cihan
İbrahim'i yakmayan ol ateş heman
Nuh kavmim garkeden ol Tufan nedir
Madem ki mevcuddu Allah her yerde
Muhammed niçin çıktı göklere
İnsanın gözünden kalkarsa perde
Tanrı görünmeye bir taraf yoktur
FEHMİ'nin müşkili çoktur sayılmaz
Bu sırrı meydana koyan bulunmaz
Kur'an'da ol yedi mesan bilinmez
Besmele üç isim manası nedir
......................................................................
Kesret-i alem senin hep birliğin andırır
Sun'i asarın senin ol ululuğun andırır
Birliğe yol bulmayanlar doğmuş a'malar gibi
Bastığı yeri göremez sağa sola saldırır
Köstebektir Hak cemalin görmeyen ehl-i hicab
Duysa tesir ol güneşten kendin yere daldırır
Vech-i paki şeş cihetten her nazar seyreyleyen
"kenz-i lafeyna"yı buldu kalbin irfan doldurur
Halk-ı alem içre FEHMİ'yi gördü görenler bir keda
Bir hakikat mülke maliktir nihayet yokdurur
.....................................................................
Cümle alem yok iken ol var olan Mevla nedir
Adem'i halkeyledi ta'lim olan esma nedir
Her neye baksa gözün kim Hak yüzüdür gayrı yok
Enfüs ü afak ve cümle görünen eşya nedir
"Ahsene't-takvimde çün halketti insanı Hüda
Kimi elsiz kimi gözsüz kimi dilsiznedir
Hakk'a arif olmak oldu dünyaya gelmek madem
Kimi ikrar kimi inkar kimisinde şek nedir
Hak buyurdu "Ben kulun a'malini helkeyledim"
Kimi cennet ile tebşir kimine niran nedir
Cümle alem bir pazarda vüs'atince aldı mal
Sende fazla bende eksik ortada kavga nedir
FEHMİ mahbub vasfını işittiler hep koştular
Adın işitmekle yalnız bir kuru sevda nedir
.....................................................................
Şer-i pak-i Ahmedi'de İlm-i ledün gizlidir
Bir sadeftir ol kim anda dürr-i yekta gizlidir
Aşıkın dün ü gün fikri mahbubun zikreylemek
Gönlünün her köşesinde hubb-i Mevla gizlidir
Ehl-i istidlale sun'un varlığına bir delil
Arifin her gördüğünde bir görünen gizlidir
Hep celalin perdesidir oldu zahide nikab
Gördü aşıklar celalinde cemalin gizlidir
Vaslına azmeyleyen pervaneye yanmak nedir
Aşığa nar-ı suzanda bağ-ı canan gizlidir
Hüsnüne meftun olan mecnunları kimle bilir?
"Evliyadır taht-ı kubabda" o canlar gizlidir
Hüsnünün mefhumu alem ,metni insandır hemen
Künh-i zatı hem sıfat-ı Rahman anda gizlidir
Mevc-i zatındır vücudum katresi bunca sıfat
Katrenin her zerresinde bahr-ı umman gizlidir
Mazhar-ı tam oldu insan mir'at-ı numayı Hak
Beyt-i Hak'tır kalbi anın anda Allah gizlidir
Tal'atın ihsan buyurdun FEHMİ'ye her zerreden
Bir şuhudi zevktir ol akl u hayalden gizlidir
.....................................................................
Nevnihal gülzarımız var
Zevk-i canan bizdedir
Cismi berrak yüzü revnak
Huri gılman bizdedir
Ravza-i rıdvan ve gurfe
Kasr u çardak hücreler
Evrak-ı yakut zeberced
Huld-i eşcar bizdedir
Ab-ı kevser hem leben
Cümle asel ırmakları
Selsebi rahık-i tesnim
Huld-i enhar bizdedir
Zevk-i in'am ile perverde
Olan vildanları
Şabb-ı emred haddi lale
Huld-i enhar enhar bizdedir
Gülşen-i cennette cevlan
Eyleyen pertev cemal
Dili bülbül yüzü pürnur
Dilgüzarlar bizdedir
Dili hamuş aklı beyhuş
Eyleyen hub dilşikar
Hak cemal ile müşerref
Bezm-i safa bizdedir
Ölmeden FEHMİ bu zevke
Nail oldu sanmayın
"Mutu kable en temutu"
Mevt-i ihfa bizdedir
.....................................................................
Yüzüm tuttum sana ya Hazreti Pir
Bu can kurban sana ya Hazreti Pir
Visalin gülüne divaneyim ben
Hu deyip gezerim ya Hazreti Pir
Cemalin nuruna pervaneyim ben
Yakarım sinemi ya Hazreti Pir
Yanarım aşkınla nar-ı suzanda
Şikayet eylemem ya Hazreti Pir
"İzheb" emrinden sen geldin da'vete
Şanındır şefaat ya Hazreti pir
Gezerim alemde canım yok tende
Sensin bu cisme can ya Hazreti Pir
Vasfını işittim çün arş istiva
İlmin muhit oldu ya Hazreti Pir
Senin medhinden ben aciz bendeyim
Vasfın kal'e gelmez ya Hazreti Pir
Budur TALİBİ'nin daim niyazı
Ayırma kapından ya Hazreti Pir
......................................................................
Abdest alan su ile onun dışı pak olur
Kalbi zikir olursa onun içi pak olur
Bir odanın içinde bir süpürge olmazsa
Ona giren bir kişi bir daha girmez olur
Bir bardağın üstüne yaldız cila verseler
Necis olsa içinde suyu içilmez olur
Pis sarayın içinde reis-i cumhur oturmaz
Sultan sarayı denen içi dışı pak olur
Tefekürrle Tanrı'yı bir saat zikreylesen
Yetmiş sene ibadet etmeden efdal olur
Cehri kavile değil Tanrı'yı zikreylemek
Mü'minin kalbinde ol bihuruf devran olur
FEHMİ zikr-i hakk'ı sen sanma öyle bulunur
Ol bir pirden mü'minin kalbine ilka olur
........................................................................
Kamil mürşid olanın sözleri Kur'an olur
Nakıs mürşid olanın sözleri güman olur
Uydun zındık sözüne mürşis dedin kendine
Senden derviş olanlar bir kızıl şeytan olur
Taklid ettin Tevhid'i girdin fasık rengine
Sana yoldaş olanın meskeni niran olur
Evrad ettin esmaya Tanrı dedin eşyaya
Eşya bir masivadır gelir bir gün yok olur
Esmada kalan kişi suretledir her işi
Dünya ukba teşvişi kalbinde pazar olur
Hak yoluna gidenler menhiyyattan kaçarlar
Şarab-ı aşk içenler her dain sekran olur
FEHMİ şükret haline düştün güller bağına
Ol gülistan içinde dost ile didar olur
.......................................................................
Her kime açılsa hicab
Hep gördüğü didar olur
Gözüne sed olmaz serab
Hep gördüğü didar olur
Dünya ve ukbadan geçer
Vahdet ile kanat açar
Şer ve sevabından geçer
Hep gördüğü didar olur
Söyler kelam bakar sana
Görmez gözü hiç masiva
Vermiş gönül Hak'tan yana
Hep gördüğü didar olur
Ol sırra ermiş mutlaka
Kalbi secde etmiş Hakk'a
Seyranı var Kaf'tan Kaf'a
Hep gördüğü didar olur
Görmez hiç ol nar-ı azab
Geçmeyecek köprü sırat
Dünyada çün vermiş hesab
Hep gördüğü didar olur
Bunlardır Hakk'ın kulları
Takdir'e bağlı işleri
Kur'an okur hep dilleri
Hep gördüğü didar olur
FEHMİ'ye ol haşdaş olur
Yolunda ol canbaş olur
Sırrına ol sırdaş olur
Hep gördüğü didar olur
......................................................................
Edelim Hakk'a hamdiyet
Vücuda geldi hürriyet
Böyle bir gün gördü millet
Yaşasın Pir Melamiyyun Muhammed Nur
Yeni meclis meb'us oldu
Bütün alem memnun oldu
Eşkiyalar nabud oldu
Yaşasın Pir Melamiyyun Muhammed Nur
Niceler kasdına vardı
Çare yoktur ilan oldu
Bunu ihvan ayan gördü
Yaşasın Pir Melamiyyun Muhammed Nur
Bize Pir eyledi himmet
Kalmadı ucb ile zillet
Kamu işler Hakk'a nisbet
Yaşasın Pir Melamiyyun Muhammed Nur
Bugün oldu cumhuriyet
Kalmadı harice minnet
Oturdu tahtına millet
Yaşasın Pir Melamiyyun Muhammed Nur
Oldu bir bayram inde'n-nas
İttihad-ı mecmuu'n-nas
Yeni elbiseler libas
Yaşasın Pir Melamiyyun Muhammed Nur
Kelam-ı TALİBİ billah
Bizde ihda etti Mevla
Bunu bilmezdi şeyh u şah
Yaşasın Pir Melamiyyun Muhammed Nur
.....................................................................
Ey zahid gel zühdünü bırak sultan-ı aşka ulaş
Nefsin askerini mağlup eyleyip Hakk'a ulaş
Mescide varmak değil mi huri cennetten garaz
Cennet-i irfana dahil olmayan bulmadı aş
Üç bölüktür muttakiler Hakk'a abid oldular
Üçlü üç türlü hevesle koydular secdeye baş
Biri dünyada malı çok olsun eyledi dua
Biri cennet arzusunda kendine verdi telaş
Biri dünya ile ukba sevdasından geçtiler
Hak rızasında ibadet eylediler bitelaş
İki kısımdır Hakk'a arif olan hem ehl-i aşk
Birisi kılmaz namaz Hak emrine eğmedi baş
Arif olan emr-i Hakk'a eylemez asla hilaf
Dinini ifa için Hak yolunda eyler savaş
Birisi ehl-i namazdır emr-i Hakk' bildiler
Hak rızasın buldular attırmadılar dine taş
FEHMİ olanlar iki yüzlü Zülfikar'ı çektiler
Girdiler meydan'ı aşka kestiler binlerce baş
.....................................................................
Gel hocam boş yere eyleme salış
Gördüğün serabdır fevkine danış
Şol dolu bulutu gibi gürlersin
Cehalet buzunu yağmura değiş
Binip kürsüye va'zedersin
Hep doğru söylersin anlarsın yanlış
Yağmur ol yere in benlik göğsünden
Sel olup nehirle deryaya karış
Güney ol güneşin tığından feyz al
Yetişkin meyve ol kemale eriş
Ki ilmin kemale ermek istersen
Musa ol Yuşa'la sen Hızr'a kavuş
Dedir kayığı hem katlet gulamı
Harabede kenzin setrine çalış
Enbiya rumuzun bilmek istersen
Bir kamil mürşidin eline yapış
FEHMİ'nin sözleri sana hediye
Kabul et sırrına ermeye çalış
.....................................................................
Aşıklara aşkı Hak bahş eylemiş
Vuslatın onlara ihsan eylemiş
Aşık olan bunda gördü uhrayı
"Mutu kable" sırrın mahrem eylemiş
Neş'e vermek zevk-i cennet aşığa
Ol cemal-i yari seyran eylemiş
Cennetü'l-berzah'tan çıkan bir kişi
Cnennetü'l-irfan'da evtan eylemiş
Gülzar-ı Tevhid'e dahil olanlar
Hep sıfatın huri gılman eylemiş
Hak cehennem vermez hiçbir kuluna
Cahilin nıran eylemiş
FEHMİ girmez zahidler cennetine
Kendine irfanı cennet eylemiş
......................................................................
Dervişlik yolu pek hoştur
İki kanatlı bir kuştur
Dahil olmayanlar boştur
Biz değiliz saçlı derviş
Biz değiliz gafil derviş
Dervişler gittiği yere
Atar adım göre göre
Hiç basmazlar çukur yere
Biz değiliz saçlı derviş
Biz değiliz gafil derviş
Dervişin hırkası nurdur
Zevk ile Hak huzurudur
Pirimiz Muhammed Nur'dur
Biz değiliz saçlı derviş
Biz değiliz gafil derviş
Dervişin hırkası üçtür
Sakın sanma aba yundur
Onu giyen has mü'mindir
Biz değiliz saçlı derviş
Biz değiliz gafil derviş
Dervişler giyerler hırka
Günden güne gelir farka
Açar gözün bakar Hakk'a
Biz değiliz saçlı derviş
Biz değiliz gafil derviş
Dervişin hırkası ulu
Hep cepleri irfan dolu
Onlardır cennetin gülü
Biz değiliz saçlı derviş
Biz değiliz gafil derviş
FEHMİ'ye bir nasib olsa
Varıp dervişliği bulsa
Büyüklerin kulu olsa
Biz değiliz saçlı derviş
Biz değiliz gafil derviş
.....................................................................
İmam-ı kevneyn ol şefaat kanı Muhammed
Mana yüzünden etti nida şah-ı velayet
Uyandı çerag kalbimizde kalmadı zulmet
Fesalli ala seyyidina ali Muhammed
Fesalli ala mürşidina şahı velayet
İlmi medine ol Muhammed rehberi Ali
Yoluna kurban ederiz canı dönmeyiz geri
Eylemez ihsan olmaz isen sıdkile kulu
Feselli ala seyyidina ali Muhammed
Fesseli ala mürşidina şahı velayet
Hamd ü senalar Rabbiye çün eyledi zuhur
Pir Muhammed Nur sayesinde eyledik huzur
İmanımız var kalbimizde kalmadı futur
Feselli ala seyyidina ali Muhammed
Feselli ala mürşidina şahı velayet
Hak nasib etti ol Rasul'ün gördük yüzünü
Sürmeler çektik gözümüze izin tozunu
Görür gözümüz ol toz ile mahbub yüzünü
Feselli ala seyyidina ali Muhammed
Feselli ala mürşidina şahı velayet
Gel ey FEHMİ sen de oku ilm-i esrarı
Kamil-i ikrar edenlerin kalmaz gülmanı
Pervaneye bak nice atar ateşe canı
Feselli ala seyyidina ali Muhammed
Fesalli ala mürşidina şahı velayet
......................................................................
Esti çün bad-ı saba
Kalmadı gayrı heva
Doğdu güneş maşrıktan
Hiç dolanmaz gün oldu
Gitti kış hiç kalmadı
Nihayetsiz yaz oldu
İlkbaharın bülbülü
Gülün dalına kondu
Yok olmadan var olmaz
Var dahi yoktan olmaz
Anladım çün ben beni
Hep görünen Hak olmaz
Gül kokanlar gül oldu
Bülbüle didar oldu
Kaf'tan Kaf'a hükmeden
Mülke Süleyman oldu
Sır idi zahir oldu
Nur idi batın oldu
Hep gönüller bir oldu
Evvel ahir ol oldu
Geçtim dünya deminden
Hem ukbanın seyrinden
"Len terani" yok bana
Güle gül didar olmaz
Dostu buldum tenhada
Konuştum kana kana
TALİBİ'den görünen
Kendisi canan oldu
.....................................................................
Ağlama gönül ağlama
Can u ciğerin dağlama
Boş yere gönül bağlama
Gel beru ey can gel beru
İç dest-i Haydar'dan dolu
Ara bul mürşidi kamil
Dinle sözüne ol kail
Sakın bulunma sen gafil
Gel beru ey can gel beru
İç dest-i Haydar'dan dolu
Anla seni sen sen nesin
Cahil değilsin hem nesin
Kaldır o varlık perdesin
Gel beru ey can gel beru
İç dest-i Haydar'dan dolu
Mürşide uydur izini
Kulak ver dinle sözünü
Ayırma ondan gözünü
Gel beru ey can gel beru
İç dest-i Haydar'dan dolu
İç aşk şarabın mestan ol
Yüzün yere sür yeksan ol
Bul sırr-ı Tevhid irfan ol
Gel beru ey can gel beru
İç dest-i Haydar'dan dolu
Sen güle karşı bülbül ol
Dal bahr-ı aşka mecnun ol
Cemal-i yare meftun ol
Gel beru ey can gel beru
İç dest-i Haydar'dan dolu
FEHMİ gönülden kıl zarı
Bülbül isen bul gülzarı
Etme boşuna efganı
Gel beru ey can gel beru
İç dest-i Haydar'dan dolu
.....................................................................
Geçtim mülk-i fenadan
Gönlüm Allah'a döndü
İçtim ab-ı bekadan
Gönlüm Allah'a döndü
Kalbim sazı çalıyor
Ruha neş'e veriyor
Cümle aza Hak diyor
Gönlüm Alah'a döndü
Ben aşığım ezelden
Ta "Elestü" bezminden
Ol dem "Beli" dedim ben
Gönlüm Allah'a döndü
Terk ettim ben izzeti
Buldu gönlüm zilleti
Nidem gayrı devleti
Gönlüm Allah'a döndü
Ben bir sultan kuluyum
İlm u irfan doluyum
Bildim ki ben faniyim
Gönlüm Allah'a döndü
Oldum bir pire bende
Etti beni perverde
Kalktı aradan perdi
Gönlüm Allah'a döndü
Ben FEHMİ'yim üftade
Bunda geldim irfane
Ko desinler divane
Gönlüm Allah'a döndü
....................................................................
Ariflerde ar olmaz
Hiç bir şeyden kahrolmaz
Kahrı lutfu bilmeyen
Hiç bir dem rahat olmaz
Hak diyen gafil olmaz
Siler kalbin kir kalmaz
Kişi nefsin bilmezse
Ol Hakk'a arif olmaz
Çağır Allah'ı seste
Allah de her nefeste
Can bülbülü kafeste
Ötmeyince şad olmaz
Severim seni candan
Hiç çıkarmam gönlümden
Sana inanmayanlar
İman-ı kamil olmaz
Senden gayrı yok ma'bed
Kıblem sensin her cihet
Huzurum ile'l-ebed
Senden gayrı yar olmaz
Geldim vahdet ilinden
Zevki gitmez gönlümden
Ben bir garip bülbülüm
Kimse bana yar olmaz
Ben FEHMİ'yim ar etmem
Kuş gibi karar etmem
Bu kafesten uçarım
Hiç beni gören olmaz
.....................................................................
Mekteb-i irfana erdi yolumuz
"Sümme dena fetedella" okuruz
Şer'-i paka var mıdır hilafımız
Bir nazar et göresin erkanımız
Yezkürunallahe"nin devranıyız
Her nefeste zikrinin agahıyız
Zatının şem'ine hep pervaneyiz
Fezküruni ayetin mazharıyız
Şeş cihetten görünür dildarımız
Bahr-ı ummandan çıkar dürdanemiz
Nice keşfolur bizim esrarımız
Kenz-i mahfiden doğar irfanımız
Cümle esvat-ı huruf noktasıyız
Mevc-i derya katreler ummanıyız
Gökteki necm ü kamer envarıyız
Şems-i sırda kevkebin ziyasıyız
"Fakru fahri" devletinin fahrıyız
Fahr-i tammın izzetin sultanıyız
Cümle mevcud-i vücudun varıyız
TALİBİ'yle yad olur elkabımız
....................................................................
Cümle sevda-yı hakiki aşk-ı şinas geldiler
Bildiler bir gonca-yı hamra-yı gül şeydasıyız
Devr-i inkılaba su-i fikrimiz yoktur bizim
Medeniyet aşığıyız cumhuriyet yarıyız
Suçumuz Tevhid'i ifşa eylemekle mahkumuz
Cümle yaranla beraber bir yüzün meftunuyuz
Halk-ı alem gördüler surette bizi bir keda
Alem-i vahdet içinde cümlenin sultanıyız
Ol Muhammed Mustafa'nın ruhuna yüzbin sala
Kapısında biz fakir ü aciz biçareyiz
Meyhane-i Nur-ı Muhammed'den dolu peymaneden
Sundu aşıklara FEHMİ ta ebed mestaneyiz
......................................................................
Ervahi alemde saflar kuruldu
"Elestü" hitabı nida olundu
Onda ikrar eden bunda bilindi
Allah Allah daim Hu diyelim biz
Allah Allah daim Hak diyelim biz
Bülbüllere açtı ilkbahar gülü
Aşıklara esti seherin yeli
Kuruldu muhabbet kadehler dolu
Allah Allah daim Hu diyelim biz
Allah Allah daim Hak diyelim biz
İçmişiz doluyu olmuşuz sekran
Fikrimizde yoktur cennet ve niran
Dilizde ancaj sohbet-i Rahman
Allah Allah daim Hu diyelim biz
Allah Allah daim Hak diyelim biz
İçelim badeyi sarhoş olunca
Yakalım aşk odun suzan olunca
Yanalım yanalım ta kül olunca
Allah Allah daim Hu diyelim biz
Allah Allah daim Hak diyelim biz
Gelin ey kardeşler sürelim demi
Fırsat elde iken dyrmayın geri
Bize fayda vermez zahidin yolu
Allah Allah daim Hu diyelim biz
Allah Allah daim Hak diyelim biz
Pir seyyidimiz ol Muhammed Nur-i
Varis-i rasüldür Gavs'tır zuhuru
Bize ta'lim etti sırr-ı Tevhidi
Allah Allah daim Hu diyelim biz
Allah Allah daim Hak diyelim biz
Gel ey FEHMİ sen de Hakk'ı fikreyle
Uyandır kalbini daim zikreyle
Fenadan bekaya bir sefereyle
Allah Allah daim Hu diyelim biz
Allah Allah daim Hak diyelim biz
.....................................................................
Dersi Ahmed'den aldı ol Nur Muhammed Pirimiz
Ondan okuduk bu ilm-i Tevhid'i her birimiz
Ol gül-i hamraya bülbül nice olmaz aşıkan
Rayiha-yı rih-i Rahman onda aldı canımız
Da'vet-i Rahman'ı duydu oldu gönül şadüman
Ol huzur-ı Hak'ta verdik sıdkile ikrarımız
Ders-i ilm-i Ledünn'ü Ahmed'den aldık ol zaman
Nokta-yı Ali'ye vardı ilmile irfanımız
Şüphe ü şirk-i hafiden kurtulup bulduk eman
Korkma FEHMİ var iken ol Mustafa Sultanımız
.....................................................................
Çün bezm-i ezel açıldı bugün
Ol dost ile bayram oldu bugün
Aşıklara seyran oldu bugün
Nur Muhammed'in bendeleriyiz
Vahdet gülünün bülbülleriyiz
Tesnim-i şarab mestanesiyiz
Şem'a-i muhit pervanesiyiz
Esdaf-ı vücud dürdanesiyiz
NurMuhammed'in bendeleriyiz
Vahdet gülünün bülbülleriyiz
Sakı-yi şarab ol Haydar Ali
Doldurdu bize cür'a-yı safı
Eyledi ebed mestane bizi
Nur Muhammed'in bendeleriyiz
Vahdet gülünün bülbülleriyiz
Nakşibendinin salikleriyiz
Rif'at Melami havzeleriyiz
Seyyid Ali'nin dervişleriyiz
Nur Muhammed'in bendeleriyiz
Vahdet gülünün bülbülleriyiz
Ten Ya'kub'un mahbublarıyız
Can Yusuf'un aşıklarıyız
Derde düşenin tabibleriyiz
Nur Muhammed'in bendeleriyiz
Vahdet gülünün bülbülleriyiz
Ol kutb-ı cihan eyledi ayan
Fakriyle fena bildirdi beyan
Tahsilde göründü cümle ayan
Nur Muhammed'in bendeleriyiz
Vahdet gülünün bülbülleriyiz
Aşkile firak zevk ile sibak
Bildirdi bize mecmu-yu kitab
TALİBİ'ye çekmez dostu nikab
Nur Muhammed'in bendeleriyiz
Vahdet gülünün bülbülleriyiz
.......................................................................