Copyright 2024 - MEKSAV

HASAN FEHMİ TEZDOĞAN DİVANI / 4. BÖLÜM

 

Hamdülillah ilmile irfana erdim ben bugün

Açılıp kalb-i basiret cana erdim ben bugün

 

Nokta-yı vahdette mahvedip vücudu şöyle kim

Zerreydim gün katreydim ummana erdim ben bugün

 

Hep görünen nokta-yı vahdette zatın gölgesi

Yeknazarla cümleden Rahman'a erdim ben bugün

 

Ne acebdir zevk ile bana içimden söylenir

Ruh-i Akdesle nüzul ilhama erdim ben bugün

 

Bunda gelmekten mukaddem TALİBİ didar idim

Valehu hayran iken sen şaha erdim ben bugün

 

.....................................................................

 

Zümre-i ehl-i melamet dersi Hak'tan aldılar

Zevklerine yok nihayet çünkü Hay'dan aldılar

 

Reyn-i kalbi ettiler pak darb-ı zikr u fikrile

Kıylu kalden geçtiler hep hubb-i fillah aldılar

 

Nefsi hiçe saydılar kim "Fail Allah" bildiler

Gamze-i cilve-i Mahbub'tan atalar aldılar

 

Her sıfatı Mevsuf-i mutlaka nisbet ettiler

Ol cemal-i şems-i enverden tenevvür aldılar

 

Çün vücud-ı Hakk'a mazhar zatına mahvoldular

Havf-ı mevtten kurtulup hay layezali aldılar

 

Bir adem şehrine nisbet varlığı selbettiler

Kaf ademde cismi yok bir şekl-i Anka aldılar

 

TALİBİ Fahr-i risalet fakrı tercih ettiler

Fakrile fahr eyleyenler yokluğa var aldılar

 

......................................................................

 

Her ne ki görür gözün bil vech-i Rahman onda var

Her ne işitse kılağın sırr-ı Subhan onda var

 

Baktığınca her bir eşyada bir esma görünür

Her bir esmada şüphesiz bir müsemma onda var

 

Bu huruf-i halka bakma cümlesi bir noktadır

Her ne harfi ki okursan nokta-i Ba onda var

 

Arifin herbir kelamı tuhfedir aşıklara

Tut kulağın her sözüne ilm-i irfan onda var

 

Kahr-ı lütfu sen ata bil ol sana Hak'tan hida

Hayr-ı şerri hoş gör ancak sırr-ı hikmet onda var

 

Zahidin zühdün kerih görme şükret haline

Ol sana ibretnümadır hükm-i takdir onda var

 

Lafzu surette kalanlar bulmadı fevzü felah

"Mutlu kable"den haberdar olmadı,şirk onda var

 

İlmi evraktan alanlar Hakk'ı arif olmadı

Vuslat-ı canan dilersen tevhidi irfanda var

 

Şer-i pak-i Ahmed'e eyle riayet tut penah

Armağan-ı mi'rac oldur Hak rızası onda var

 

Ol salat-ı hamseye sen ol müdavim zevkile

Bir sadeftir ol kim ancak dürr-i yekta onda var

 

Sordular FEHMİ'ye sen derviş misin vergil haber

Bilmezem derviş nedir ben ilmimiz Kur'an'da var

 

......................................................................

 

Bülbül gibi efgan edib esmada kalan

Onlardaki esma-yı müsemmadan haberim var

 

Her şam u seher mescidlerde boyun eğen

Zahidlere cennet-i a'ladan haberim var

 

Fakr u fena ile mahvolup serden geçen

Dervişlere mülk-i bekadan haberim var

 

Pervana gibi aşkın narına can atan

Aşılara vasl-ı likadan haberim var

 

Dünya ve ukba hülyasından geçip bidar olan

TALİBİ'ye sor lamekan ilinden haberim var

 

.....................................................................

 

Nuş ettim badeyi pirim elinden

Lezzetin misali "Kevser"de meğer

Aşkının şarabı mestan eyledi

Onun beyhuşluğu "Tahur"da meğer

 

Gönülden okudum aşk kitabını

Anladım Fıkıh'ın her sevabını

Okudum çün İlmin yedi babını

Böyle bir ikrarım veririm meğer

 

Besmele Şerif'e beda eyledim

Yedi ayetini ezber eyledim

Ehl-i süluk için ayan eyledim

Himmeti mürşidin rahıdır meğer

 

Yedi ayet bunda isbat olundu

Üçü batın dördü zahir denildi

Muhammed Ali'den tasdik olundu

Tarık-i müstakim rahıdır meğer

 

Selase Besmele taksim olundu

"Er-Rahimü"İlme'l-Yakın bilindi

"Er-Rahmanü" Ayne'l-Yakın göründü

"Bismillahi" Hakka'l-yakın'dır meğer

 

Münafık bu söze La deyip geçer

Cevahir sözümü kara pul eder

Furuhat eylese mangıra satar

Onun aldangıcı unsuran meğer

 

Ehl-i akıl bunda idrak eylemez

"Men aref"ten dersi almayan bilmez

TALİBİ bu sözü kendinden demez

Lisan-ı Hak ile söyledi meğer

 

.....................................................................

 

Uyan bu nevm-i gafletten ey can

Sivaya muhabbet dünya dediler

 

Her kulun ameli ecri sonunda

Verilir adına ukba dediler

 

Sonu ecr-i hasen olsa bir işin

Onu işlemeye sevab dediler

 

Sonunda seyyie olan bir işe

Onun da ismine günah dediler

 

Meyvesiz bahçeyi eyleme imar

Çektiğin zahmete heba dediler

 

İbadet kozunun kabın kırmadan

Ona da bir kuru dava dediler

 

Emraz-ı gaflet-i senden ref'etmek

Mürşidin telkini deva dediler

 

Katresin sen uzak olma bahirden

Bu'd-ı fırkat nar-ı cehennem dediler

 

Arif ol seyreyle cemal-i yari

İlm u irfan zevkin cennet dediler

 

Nokta-yı vahdeti şuhud eylemek

Birliğe yetmeğe vuslat dediler

 

Pekçe sarıl FEHMİ "hablü-l metin"e

Çünkü sana bugün İMAM dediler

 

.....................................................................

 

Bulmak istersen felah Rabb'ıne  kul olmak yeter

İnsan-ı tahkık bulmağa sıdk ile bir ikrar yeter

 

Her kim aşık olsa güle bülbül gibi düşer dibe

Baktıkça bülbül ol güle ol zevk ona cennet yeter

 

Aşık olan tezgah kurmaz ukba için bez dokumaz

Hiç bir şeye vermez gönül matlub ona maşuk yeter

 

İlm-i fıkıh ettin ezber almadın hiç Hak'tan haber

Eyle bu eşyaya nazar oku sana Kur'an yeter

 

Bu görünen mefhuma bak metni insandır bir kitab

Ol kitabı her kim okur ol ders ona irfan yeter

 

Duysa sofu Hak'tan haber evradını hep terkeder

Zühd ü hevasından geçer ol aşk ona evrad yeter

 

Bilmek istersen kuş dilin gir kalbine Hak mürşidin

Ol dili ta'lim etmeğe FEHMİ bugün muallim yeter

 

......................................................................

 

Ey hocam benim sualim çoktur

Aradım müşkilim halleden yoktur

İşittim seni alim dediler

Alemde nam ile şöhretin vardı

 

Namazda kıyam huzur-u Hak ise

Muhit ve muhatab var mı bir kimse

Kimedir huzurun görmedin ise

Huzursuz namazım encamı yoktur

 

Ahkam-ı Şer'iyye cümlemize farz

Elimizde asa başımızda tac

Beş vakit namazdır mü'mine mi'rac

Bu derde bir deva bulacak yoktur

 

Ne rumuz Musa'nın Tur'i Sina'sı

Yunus'un girdiği balık kursağı

Hazreti İsa'nın göğe çıkması

İdris'in cennete kalması nedir

 

Nedir Ashab-ı Kehf'in mağarası

Zülkarneyn'in iki yakın manası

Şark ile garba gitmenin esası

Bu remzin hakikat hikmeti nedir

 

Lokman'a tabiblik eyledi ihsan

Eyyub'e sabrile verildi derman

Yusuf'u tenezzül eyledi Sultan

Ya'kub'un kör olma hikmeti nedir

 

Süleyman kuş dilin bilirdi tamam

Emrine musahhar idi hep cihan

İbrahim'i yakmayan ol ateş heman

Nuh kavmim garkeden ol Tufan nedir

 

Madem ki mevcuddu Allah her yerde

Muhammed niçin çıktı göklere

İnsanın gözünden kalkarsa perde

Tanrı görünmeye bir taraf yoktur

 

FEHMİ'nin müşkili çoktur sayılmaz

Bu sırrı meydana koyan bulunmaz

Kur'an'da ol yedi mesan bilinmez

Besmele üç isim manası nedir

 

......................................................................

 

Kesret-i alem senin hep birliğin andırır

Sun'i asarın senin ol ululuğun andırır

 

Birliğe yol bulmayanlar doğmuş a'malar gibi

Bastığı yeri göremez sağa sola saldırır

 

Köstebektir Hak cemalin görmeyen ehl-i hicab

Duysa tesir ol güneşten kendin yere daldırır

 

Vech-i paki şeş cihetten her nazar seyreyleyen

"kenz-i lafeyna"yı buldu kalbin irfan doldurur

 

Halk-ı alem içre FEHMİ'yi gördü görenler bir keda

Bir hakikat mülke maliktir nihayet yokdurur

 

.....................................................................

 

Cümle alem yok iken ol var olan Mevla nedir

Adem'i halkeyledi ta'lim olan esma nedir

 

Her neye baksa gözün kim Hak yüzüdür gayrı yok

Enfüs ü afak ve cümle görünen eşya nedir

 

"Ahsene't-takvimde çün halketti insanı Hüda

Kimi elsiz kimi gözsüz kimi dilsiznedir

 

Hakk'a arif olmak oldu dünyaya gelmek madem

Kimi ikrar kimi inkar kimisinde şek nedir

 

Hak buyurdu "Ben kulun a'malini helkeyledim"

Kimi cennet ile tebşir kimine niran nedir

 

Cümle alem bir pazarda vüs'atince aldı mal

Sende fazla bende eksik ortada kavga nedir

 

FEHMİ mahbub vasfını işittiler hep koştular

Adın işitmekle yalnız bir kuru sevda nedir

 

.....................................................................

 

Şer-i pak-i Ahmedi'de İlm-i ledün gizlidir

Bir sadeftir ol kim anda dürr-i yekta gizlidir

 

Aşıkın dün ü gün fikri mahbubun zikreylemek

Gönlünün her köşesinde hubb-i Mevla gizlidir

 

Ehl-i istidlale sun'un varlığına bir delil

Arifin her gördüğünde bir görünen gizlidir

 

Hep celalin perdesidir oldu zahide nikab

Gördü aşıklar celalinde cemalin gizlidir

 

Vaslına azmeyleyen pervaneye yanmak nedir

Aşığa nar-ı suzanda bağ-ı canan gizlidir

 

Hüsnüne meftun olan mecnunları kimle bilir?

"Evliyadır taht-ı kubabda" o canlar gizlidir

 

Hüsnünün mefhumu alem ,metni insandır hemen

Künh-i zatı hem sıfat-ı Rahman anda gizlidir

 

Mevc-i zatındır vücudum katresi bunca sıfat

Katrenin her zerresinde bahr-ı umman gizlidir

 

Mazhar-ı tam oldu insan mir'at-ı numayı Hak

Beyt-i Hak'tır kalbi anın anda Allah gizlidir

 

Tal'atın ihsan buyurdun FEHMİ'ye her zerreden

Bir şuhudi zevktir ol akl u hayalden gizlidir

 

.....................................................................

 

Nevnihal gülzarımız var

Zevk-i canan bizdedir

Cismi berrak yüzü revnak

Huri gılman bizdedir

 

Ravza-i rıdvan ve gurfe

Kasr u çardak hücreler

Evrak-ı yakut zeberced

Huld-i eşcar bizdedir

 

Ab-ı kevser hem leben

Cümle asel ırmakları

Selsebi rahık-i tesnim

Huld-i enhar bizdedir

 

Zevk-i in'am ile perverde

Olan vildanları

Şabb-ı emred haddi lale

Huld-i enhar enhar bizdedir

 

Gülşen-i cennette cevlan

Eyleyen pertev cemal

Dili bülbül yüzü pürnur

Dilgüzarlar bizdedir

 

Dili hamuş aklı beyhuş

Eyleyen hub dilşikar

Hak cemal ile müşerref

Bezm-i safa bizdedir

 

Ölmeden FEHMİ bu zevke

Nail oldu sanmayın

"Mutu kable en temutu"

Mevt-i ihfa bizdedir

 

.....................................................................

 

Yüzüm tuttum sana ya Hazreti Pir

Bu can kurban sana ya Hazreti Pir

 

Visalin gülüne divaneyim ben

Hu deyip gezerim ya Hazreti Pir

 

Cemalin nuruna pervaneyim ben

Yakarım sinemi ya Hazreti Pir

 

Yanarım aşkınla nar-ı suzanda

Şikayet eylemem ya Hazreti Pir

 

"İzheb" emrinden sen geldin da'vete

Şanındır şefaat ya Hazreti pir

 

Gezerim alemde canım yok tende

Sensin bu cisme can ya Hazreti Pir

 

Vasfını işittim çün arş istiva

İlmin muhit oldu ya Hazreti Pir

 

Senin medhinden ben aciz bendeyim

Vasfın kal'e gelmez ya Hazreti Pir

 

Budur TALİBİ'nin daim niyazı

Ayırma kapından ya Hazreti Pir

 

......................................................................

 

Abdest alan su ile onun dışı pak olur

Kalbi zikir olursa onun içi pak olur

 

Bir odanın içinde bir süpürge olmazsa

Ona giren bir kişi bir daha girmez olur

 

Bir bardağın üstüne yaldız cila verseler

Necis olsa içinde suyu içilmez olur

 

Pis sarayın içinde reis-i cumhur oturmaz

Sultan sarayı denen içi dışı pak olur

 

Tefekürrle Tanrı'yı bir saat zikreylesen

Yetmiş sene ibadet etmeden efdal olur

 

Cehri kavile değil Tanrı'yı zikreylemek

Mü'minin kalbinde ol bihuruf devran olur

 

FEHMİ zikr-i hakk'ı sen sanma öyle bulunur

Ol bir pirden mü'minin kalbine ilka olur

 

........................................................................

 

Kamil mürşid olanın sözleri Kur'an olur

Nakıs mürşid olanın sözleri güman olur

 

Uydun zındık sözüne mürşis dedin kendine

Senden derviş olanlar bir kızıl şeytan olur

 

Taklid ettin Tevhid'i girdin fasık rengine

Sana yoldaş olanın meskeni niran olur

 

Evrad ettin esmaya Tanrı dedin eşyaya

Eşya bir masivadır gelir bir gün yok olur

 

Esmada kalan kişi suretledir her işi

Dünya ukba teşvişi kalbinde pazar olur

 

Hak yoluna gidenler menhiyyattan kaçarlar

Şarab-ı aşk içenler her dain sekran olur

 

FEHMİ şükret haline düştün güller bağına

Ol gülistan içinde dost ile didar olur

 

.......................................................................

 

Her kime açılsa hicab

Hep gördüğü didar olur

Gözüne sed olmaz serab

Hep gördüğü didar olur

 

Dünya ve ukbadan geçer

Vahdet ile kanat açar

Şer ve sevabından geçer

Hep gördüğü didar olur

 

Söyler kelam bakar sana

Görmez gözü hiç masiva

Vermiş gönül Hak'tan yana

Hep gördüğü didar olur

 

Ol sırra ermiş mutlaka

Kalbi secde etmiş Hakk'a

Seyranı var Kaf'tan Kaf'a

Hep gördüğü didar olur

 

Görmez hiç ol nar-ı azab

Geçmeyecek köprü sırat

Dünyada çün vermiş hesab

Hep gördüğü didar olur

 

Bunlardır Hakk'ın kulları

Takdir'e bağlı işleri

Kur'an okur hep dilleri

Hep gördüğü didar olur

 

FEHMİ'ye ol haşdaş olur

Yolunda ol canbaş olur

Sırrına ol sırdaş olur

Hep gördüğü didar olur

 

......................................................................

 

Edelim Hakk'a hamdiyet

Vücuda geldi hürriyet

Böyle bir gün gördü millet

Yaşasın Pir Melamiyyun Muhammed Nur

 

Yeni meclis meb'us oldu

Bütün alem memnun oldu

Eşkiyalar nabud oldu

Yaşasın Pir Melamiyyun Muhammed Nur

 

Niceler kasdına vardı

Çare yoktur ilan oldu

Bunu ihvan ayan gördü

Yaşasın Pir Melamiyyun Muhammed Nur

 

Bize Pir eyledi himmet

Kalmadı ucb ile zillet

Kamu işler Hakk'a nisbet

Yaşasın Pir Melamiyyun Muhammed Nur

 

Bugün oldu cumhuriyet

Kalmadı harice minnet

Oturdu tahtına millet

Yaşasın Pir Melamiyyun Muhammed Nur

 

Oldu bir bayram inde'n-nas

İttihad-ı mecmuu'n-nas

Yeni elbiseler libas

Yaşasın Pir Melamiyyun Muhammed Nur

 

Kelam-ı TALİBİ billah

Bizde ihda etti Mevla

Bunu bilmezdi şeyh u şah

Yaşasın Pir Melamiyyun Muhammed Nur

 

.....................................................................

 

Ey zahid gel zühdünü bırak sultan-ı aşka ulaş

Nefsin askerini mağlup eyleyip Hakk'a ulaş

 

Mescide varmak değil mi huri cennetten garaz

Cennet-i irfana dahil olmayan bulmadı aş

 

Üç bölüktür muttakiler Hakk'a abid oldular

Üçlü üç türlü hevesle koydular secdeye baş

 

Biri dünyada malı çok olsun eyledi dua

Biri cennet arzusunda kendine verdi telaş

 

Biri dünya ile ukba sevdasından geçtiler

Hak rızasında ibadet eylediler bitelaş

 

İki kısımdır Hakk'a arif olan hem ehl-i aşk

Birisi kılmaz namaz Hak emrine eğmedi baş

 

Arif olan emr-i Hakk'a eylemez asla hilaf

Dinini ifa için Hak yolunda eyler savaş

 

Birisi ehl-i namazdır emr-i Hakk' bildiler

Hak rızasın buldular attırmadılar dine taş

 

FEHMİ olanlar iki yüzlü Zülfikar'ı çektiler

Girdiler meydan'ı aşka kestiler binlerce baş

 

.....................................................................

 

Gel hocam boş yere eyleme salış

Gördüğün serabdır fevkine danış

Şol dolu bulutu gibi gürlersin

Cehalet buzunu yağmura değiş

 

Binip kürsüye va'zedersin

Hep doğru söylersin anlarsın yanlış

Yağmur ol yere in benlik göğsünden

Sel olup nehirle deryaya karış

 

Güney ol güneşin tığından feyz al

Yetişkin meyve ol kemale eriş

Ki ilmin kemale ermek istersen

Musa ol Yuşa'la sen Hızr'a kavuş

 

Dedir kayığı hem katlet gulamı

Harabede kenzin setrine çalış

Enbiya rumuzun bilmek istersen

Bir kamil mürşidin eline yapış

 

FEHMİ'nin sözleri sana hediye

Kabul et sırrına ermeye çalış

 

.....................................................................

 

Aşıklara aşkı Hak bahş eylemiş

Vuslatın onlara ihsan eylemiş

Aşık olan bunda gördü uhrayı

"Mutu kable" sırrın mahrem eylemiş

 

Neş'e vermek zevk-i cennet aşığa

Ol cemal-i yari seyran eylemiş

Cennetü'l-berzah'tan çıkan bir kişi

Cnennetü'l-irfan'da evtan eylemiş

 

Gülzar-ı Tevhid'e dahil olanlar

Hep sıfatın huri gılman eylemiş

Hak cehennem vermez hiçbir kuluna

Cahilin nıran eylemiş

 

FEHMİ girmez zahidler cennetine

Kendine irfanı cennet eylemiş

 

......................................................................

 

Dervişlik yolu pek hoştur

İki kanatlı bir kuştur

Dahil olmayanlar boştur

Biz değiliz saçlı derviş

Biz değiliz gafil derviş

 

Dervişler gittiği yere

Atar adım göre göre

Hiç basmazlar çukur yere

Biz değiliz saçlı derviş

Biz değiliz gafil derviş

 

Dervişin hırkası nurdur

Zevk ile Hak huzurudur

Pirimiz Muhammed Nur'dur

Biz değiliz saçlı derviş

Biz değiliz gafil derviş

 

Dervişin hırkası üçtür

Sakın sanma aba yundur

Onu giyen has mü'mindir

Biz değiliz saçlı derviş

Biz değiliz gafil derviş

 

Dervişler giyerler hırka

Günden güne gelir farka

Açar gözün bakar Hakk'a

Biz değiliz saçlı derviş

Biz değiliz gafil derviş

 

Dervişin hırkası ulu

Hep cepleri irfan dolu

Onlardır cennetin gülü

Biz değiliz saçlı derviş

Biz değiliz gafil derviş

 

FEHMİ'ye bir nasib olsa

Varıp dervişliği bulsa

Büyüklerin kulu olsa

Biz değiliz saçlı derviş

Biz değiliz gafil derviş

 

.....................................................................

 

İmam-ı kevneyn ol şefaat kanı Muhammed

Mana yüzünden etti nida şah-ı velayet

Uyandı çerag kalbimizde kalmadı zulmet

Fesalli ala seyyidina ali Muhammed

Fesalli ala mürşidina şahı velayet

 

İlmi medine ol Muhammed rehberi Ali

Yoluna kurban ederiz canı dönmeyiz geri

Eylemez ihsan olmaz isen sıdkile kulu

Feselli ala seyyidina ali Muhammed

Fesseli ala mürşidina şahı velayet

 

Hamd ü senalar Rabbiye çün eyledi zuhur

Pir Muhammed Nur sayesinde eyledik huzur

İmanımız var kalbimizde kalmadı futur

Feselli ala seyyidina ali Muhammed

Feselli ala mürşidina şahı velayet

 

Hak nasib etti ol Rasul'ün gördük yüzünü

Sürmeler çektik gözümüze izin tozunu

Görür gözümüz ol toz ile mahbub yüzünü

Feselli ala seyyidina ali Muhammed

Feselli ala mürşidina şahı velayet

 

Gel ey FEHMİ sen de oku ilm-i esrarı

Kamil-i ikrar edenlerin kalmaz gülmanı

Pervaneye bak nice atar ateşe canı

Feselli ala seyyidina ali Muhammed

Fesalli ala mürşidina şahı velayet

 

......................................................................

 

Esti çün bad-ı saba

Kalmadı gayrı heva

Doğdu güneş maşrıktan

Hiç dolanmaz gün oldu

 

Gitti kış hiç kalmadı

Nihayetsiz yaz oldu

İlkbaharın bülbülü

Gülün dalına kondu

 

Yok olmadan var olmaz

Var dahi yoktan olmaz

Anladım çün ben beni

Hep görünen Hak olmaz

 

Gül kokanlar gül oldu

Bülbüle didar oldu

Kaf'tan Kaf'a hükmeden

Mülke Süleyman oldu

 

Sır idi zahir oldu

Nur idi batın oldu

Hep gönüller bir oldu

Evvel ahir ol oldu

 

Geçtim dünya deminden

Hem ukbanın seyrinden

"Len terani" yok bana

Güle gül didar olmaz

 

Dostu buldum tenhada

Konuştum kana kana

TALİBİ'den görünen

Kendisi canan oldu

 

.....................................................................

 

Ağlama gönül ağlama

Can u ciğerin dağlama

Boş yere gönül bağlama

Gel beru ey can gel beru

İç dest-i Haydar'dan dolu

 

Ara bul mürşidi kamil

Dinle sözüne ol kail

Sakın bulunma sen gafil

Gel beru ey can gel beru

İç dest-i Haydar'dan dolu

 

Anla seni sen sen nesin

Cahil değilsin hem nesin

Kaldır o varlık perdesin

Gel beru ey can gel beru

İç dest-i Haydar'dan dolu

 

Mürşide uydur izini

Kulak ver dinle sözünü

Ayırma ondan gözünü

Gel beru ey can gel beru

İç dest-i Haydar'dan dolu

 

İç aşk şarabın mestan ol

Yüzün yere sür yeksan ol

Bul sırr-ı Tevhid irfan ol

Gel beru ey can gel beru

İç dest-i Haydar'dan dolu

 

Sen güle karşı bülbül ol

Dal bahr-ı aşka mecnun ol

Cemal-i yare meftun ol

Gel beru ey can gel beru

İç dest-i Haydar'dan dolu

 

FEHMİ gönülden kıl zarı

Bülbül isen bul gülzarı

Etme boşuna efganı

Gel beru ey can gel beru

İç dest-i Haydar'dan dolu

 

.....................................................................

 

Geçtim mülk-i fenadan

Gönlüm Allah'a döndü

İçtim ab-ı bekadan

Gönlüm Allah'a döndü

 

Kalbim sazı çalıyor

Ruha neş'e veriyor

Cümle aza Hak diyor

Gönlüm Alah'a döndü

 

Ben aşığım ezelden

Ta "Elestü" bezminden

Ol dem "Beli" dedim ben

Gönlüm Allah'a döndü

 

Terk ettim ben izzeti

Buldu gönlüm zilleti

Nidem gayrı devleti

Gönlüm Allah'a döndü

 

Ben bir sultan kuluyum

İlm u irfan doluyum

Bildim ki ben faniyim

Gönlüm Allah'a döndü

 

Oldum bir pire bende

Etti beni perverde

Kalktı aradan perdi

Gönlüm Allah'a döndü

 

Ben FEHMİ'yim üftade

Bunda geldim irfane

Ko desinler divane

Gönlüm Allah'a döndü

 

....................................................................

 

Ariflerde ar olmaz

Hiç bir şeyden kahrolmaz

Kahrı lutfu bilmeyen

Hiç bir dem rahat olmaz

 

Hak diyen gafil olmaz

Siler kalbin kir kalmaz

Kişi nefsin bilmezse

Ol Hakk'a arif olmaz

 

Çağır Allah'ı seste

Allah de her nefeste

Can bülbülü kafeste

Ötmeyince şad olmaz

 

Severim seni candan

Hiç çıkarmam gönlümden

Sana inanmayanlar

İman-ı kamil olmaz

 

Senden gayrı yok ma'bed

Kıblem sensin her cihet

Huzurum ile'l-ebed

Senden gayrı yar olmaz

 

Geldim vahdet ilinden

Zevki gitmez gönlümden

Ben bir garip bülbülüm

Kimse bana yar olmaz

 

Ben FEHMİ'yim ar etmem

Kuş gibi karar etmem

Bu kafesten uçarım

Hiç beni gören olmaz

 

.....................................................................

 

Mekteb-i irfana erdi yolumuz

"Sümme dena fetedella" okuruz

Şer'-i paka var mıdır hilafımız

Bir nazar et göresin erkanımız

 

Yezkürunallahe"nin devranıyız

Her nefeste zikrinin agahıyız

Zatının şem'ine hep pervaneyiz

Fezküruni ayetin mazharıyız

 

Şeş cihetten görünür dildarımız

Bahr-ı ummandan çıkar dürdanemiz

Nice keşfolur bizim esrarımız

Kenz-i mahfiden doğar irfanımız

 

Cümle esvat-ı huruf noktasıyız

Mevc-i derya katreler ummanıyız

Gökteki necm ü kamer envarıyız

Şems-i sırda kevkebin ziyasıyız

 

"Fakru fahri" devletinin fahrıyız

Fahr-i tammın izzetin sultanıyız

Cümle mevcud-i vücudun varıyız

TALİBİ'yle yad olur elkabımız

 

....................................................................

 

Cümle sevda-yı hakiki aşk-ı şinas geldiler

Bildiler bir gonca-yı hamra-yı gül şeydasıyız

 

Devr-i inkılaba su-i fikrimiz yoktur bizim

Medeniyet aşığıyız cumhuriyet yarıyız

 

Suçumuz Tevhid'i ifşa eylemekle mahkumuz

Cümle yaranla beraber bir yüzün meftunuyuz

 

Halk-ı alem gördüler surette bizi bir keda

Alem-i vahdet içinde cümlenin sultanıyız

 

Ol Muhammed Mustafa'nın ruhuna yüzbin sala

Kapısında biz fakir ü aciz biçareyiz

 

Meyhane-i Nur-ı Muhammed'den dolu peymaneden

Sundu aşıklara FEHMİ ta ebed mestaneyiz

 

......................................................................

 

Ervahi alemde saflar kuruldu

"Elestü" hitabı nida olundu

Onda ikrar eden bunda bilindi

Allah Allah daim Hu diyelim biz

Allah Allah daim Hak diyelim biz

 

Bülbüllere açtı ilkbahar gülü

Aşıklara esti seherin yeli

Kuruldu muhabbet kadehler dolu

Allah Allah daim Hu diyelim biz

Allah Allah daim Hak diyelim biz

 

İçmişiz doluyu olmuşuz sekran

Fikrimizde yoktur cennet ve niran

Dilizde ancaj sohbet-i Rahman

Allah Allah daim Hu diyelim biz

Allah Allah daim Hak diyelim biz

 

İçelim badeyi sarhoş olunca

Yakalım aşk odun suzan olunca

Yanalım yanalım ta kül olunca

Allah Allah daim Hu diyelim biz

Allah Allah daim Hak diyelim biz

 

Gelin ey kardeşler sürelim demi

Fırsat elde iken dyrmayın geri

Bize fayda vermez zahidin yolu

Allah Allah daim Hu diyelim biz

Allah Allah daim Hak diyelim biz

 

Pir seyyidimiz ol Muhammed Nur-i

Varis-i rasüldür Gavs'tır zuhuru

Bize ta'lim etti sırr-ı Tevhidi

Allah Allah daim Hu diyelim biz

Allah Allah daim Hak diyelim biz

 

Gel ey FEHMİ sen de Hakk'ı fikreyle

Uyandır kalbini daim zikreyle

Fenadan bekaya bir sefereyle

Allah Allah daim Hu diyelim biz

Allah Allah daim Hak diyelim biz

 

.....................................................................

 

Dersi Ahmed'den aldı ol Nur Muhammed Pirimiz

Ondan okuduk bu ilm-i Tevhid'i her birimiz

 

Ol gül-i hamraya bülbül nice olmaz aşıkan

Rayiha-yı rih-i Rahman onda aldı canımız

 

Da'vet-i Rahman'ı duydu oldu gönül şadüman

Ol huzur-ı Hak'ta verdik sıdkile ikrarımız

 

Ders-i ilm-i Ledünn'ü Ahmed'den aldık ol zaman

Nokta-yı Ali'ye vardı ilmile irfanımız

 

Şüphe ü şirk-i hafiden kurtulup bulduk eman

Korkma FEHMİ var iken ol Mustafa Sultanımız

 

.....................................................................

 

Çün bezm-i ezel açıldı bugün

Ol dost ile bayram oldu bugün

Aşıklara seyran oldu bugün

Nur Muhammed'in bendeleriyiz

Vahdet gülünün bülbülleriyiz

 

Tesnim-i şarab mestanesiyiz

Şem'a-i muhit pervanesiyiz

Esdaf-ı vücud dürdanesiyiz

NurMuhammed'in bendeleriyiz

Vahdet gülünün bülbülleriyiz

 

Sakı-yi şarab ol Haydar Ali

Doldurdu bize cür'a-yı safı

Eyledi ebed mestane bizi

Nur Muhammed'in bendeleriyiz

Vahdet gülünün bülbülleriyiz

 

Nakşibendinin salikleriyiz

Rif'at Melami havzeleriyiz

Seyyid Ali'nin dervişleriyiz

Nur Muhammed'in bendeleriyiz

Vahdet gülünün bülbülleriyiz

 

Ten Ya'kub'un mahbublarıyız

Can Yusuf'un aşıklarıyız

Derde düşenin tabibleriyiz

Nur Muhammed'in bendeleriyiz

Vahdet gülünün bülbülleriyiz

 

Ol kutb-ı cihan eyledi ayan

Fakriyle fena bildirdi beyan

Tahsilde göründü cümle ayan

Nur Muhammed'in bendeleriyiz

Vahdet gülünün bülbülleriyiz

 

Aşkile firak zevk ile sibak

Bildirdi bize mecmu-yu kitab

TALİBİ'ye çekmez dostu nikab

Nur Muhammed'in bendeleriyiz

Vahdet gülünün bülbülleriyiz

 

.......................................................................

 

f t g m